İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (No: 2025/19)

Resmi Gazete
Kaydet
Lütfen kayıt yapmak için giriş yapınız. Kapat

İçindekiler

23.07.2025 Tarihli 32964 Sayılı Resmi Gazete

TEBLİĞ

Ticaret Bakanlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2025/19)

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 1/2/2024 tarihli ve 32447 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/4) ile Çin Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu menşeli 3920.20.21.00.19 gümrük tarife istatistik pozisyonu altında kayıtlı “diğerleri” eşya tanımlı “çift yönlü gerdirilmiş polipropilen film (BOPP film)” ürününe yönelik başlatılan ve Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturmasının tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) CIF: Masraflar, sigorta ve navlun dâhil teslimi,

b) GTİP: Gümrük tarife istatistik pozisyonunu,

c) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunu,

ç) TGTC: İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelini,

d) Yönetmelik: 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliği,

ifade eder.

Karar

MADDE 4- (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, Çin Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında zarara neden olduğu tespit edilmiştir. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda ulaşılan bilgi ve bulguları içeren Bilgilendirme Raporu Ek’te yer almaktadır.

(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile aşağıdaki tabloda GTİP’i, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında aşağıdaki tabloda gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemin uygulanmasına karar verilmiştir.

GTİP

Eşya Tanımı

Menşe Ülke

Firma Ünvanı

Dampinge Karşı Önlem (CIF Bedelin Yüzdesi)

 

 

 

 

 

 

3920.20.21.00.19

 

 

 

 

 

 

 

Diğerleri

 

Çin Halk Cumhuriyeti

Suqian Gettel Plastic Industry Co., Ltd.

51,70

Zhejiang Fulai New Materials Co., Ltd.

16,76

Diğerleri

62,94

 

 

Mısır Arap Cumhuriyeti

Cairo Company for Manufacturing Packaging Materials (Copack) S.A.E.

27,37

Flex P. Films (Egypt) S.A.E.

14,96

Taghleef Industries S.A.E.

12,85

Diğerleri

42,62

Rusya Federasyonu

Tüm Firmalar

47,14

Uygulama

MADDE 5- (1) Gümrük idareleri, 4 üncü maddede GTİP’i, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında karşısında gösterilen oranlarda dampinge karşı kesin önlemleri tahsil eder.

(2) Bilgilendirme Raporunda soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya esas olan yürürlükteki TGTC’de yer alan GTİP ve 4 üncü maddede bulunan tabloda yer alan eşya tanımıdır.

(3) Önleme tabi ürünün yürürlükteki TGTC’de yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

(4) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu Tebliğ kapsamındaki önlemler, yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl sonra yürürlükten kalkar.

(5) Yönetmeliğin 35 inci maddesi uyarınca bu Tebliğ kapsamındaki önlemlerin sona erme tarihinden önce bir nihai gözden geçirme soruşturması başlatıldığı takdirde önlemler, soruşturma sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam eder.

Yürürlük

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

EK:

 

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2025/19)’E DAİR BİLGİLENDİRME RAPORU

 

1. GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER
1.1  Kapsam ve yasal dayanak

(1) Bu rapor, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

1.2  Soruşturma

(1) Yerli üreticiler Polibak Plastik Film San. ve Tic. A.Ş. (Polibak), Polinas Plastik Sanayii ve Ticaret A.Ş. (Polinas), Süperfilm Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Süperfilm) tarafından yapılan ve Polilux Plastik Film Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Polilux) tarafından desteklenen başvuruda, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), Mısır Arap Cumhuriyeti (Mısır) ve Rusya Federasyonu (Rusya) menşeli “diğerleri” eşya tanımlı “çift yönlü gerdirilmiş polipropilen film(BOPP film)” ithalatının dampingli fiyatlarla yapıldığı ve bu ithalatın yerli üretim dalında zarara neden olduğu iddiasıyla anılan ülkeler menşeli ithalata yönelik olarak bir damping soruşturması açılması talep edilmiştir.

(2) Başvuru kapsamında sunulan bilgi ve belgeler, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu (Kurul) tarafından değerlendirilmiş ve bir damping soruşturması açılmasını haklı kılacak damping, zarar ve illiyet bağına ilişkin yeterli delillerin mevcut olduğuna kanaat getirilmiştir.

(3) Bu çerçevede, ÇHC, Mısır ve Rusya menşeli 3920.20.21.00.19 gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTİP) altında sınıflandırılan “diğerleri” eşya tanımlı “çift yönlü gerdirilmiş polipropilen film (BOPP film)” ürünü ithalatına yönelik olarak İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/4) ile bir damping soruşturması başlatılmıştır.

 (4) Ticaret Bakanlığı (Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülen damping soruşturması tamamlanmıştır.

1.3  Yerli üretim dalının temsil yeteneği

(1) Yerli üretim dalının temsil kabiliyeti incelenirken, başvuru sahibi yerli üreticilerin 2022 yılında soruşturma konusu üründeki üretim rakamları ile aynı ürünün toplam Türkiye üretimi kıyaslanmaktadır. Yapılan incelemede, Yönetmeliğin 18 inci ve 20 nci maddeleri uyarınca başvuruda bulunan yerli üreticilerin yerli üretim dalını temsil etme niteliğini haiz olduğu anlaşılmış olup bahse konu firmalar iş bu raporun ilgili bölümlerinde “yerli üretim dalı” olarak anılacaktır.

(2) İş birliğinde bulunan ihracatçı firmalardan Taghleef Industries S.A.E. tarafından, yerli üretim dalı olarak sayılan firmalardan bir tanesinin bünyesinde bulunduğu holding çatısı altında yer alan bir başka firmanın da soruşturma konusu ürünü ithal ediyor olması sebebiyle bahse konu yerli üreticinin yerli üretici vasfının başvurunun temsil niteliğinin yeterliliği açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir görüş paylaşılmıştır.

(3) Yönetmeliğin 18 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, üreticilerin ihracatçılar veya ithalatçılar ile ilişkili bulunmaları veya kendilerinin dampinge konu olduğu iddia edilen malın ithalatçısı olmaları halinde, yerli üretim dalının, üreticilerin geri kalan bölümünü ifade edebileceği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, anılan yerli üretici ile ithalatçı firmanın ilişkili olduğu tespit edilmekle birlikte, soruşturma kapsamında elde edilen veriler bütüncül değerlendirildiğinde, ne söz konusu yerli üreticinin benimsediği satış politikalarının ne de ilişkili ithalatçı firmanın soruşturma konusu ürünün tedarikine ilişkin davranış kalıplarının, anılan yerli üreticinin yerli üretim dalını temsil etme yeterliliğine etki edebilecek nitelikte olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.

1.4  Soruşturma ve zarar inceleme dönemi

(1) Damping belirlemesi için 1/7/2022-30/6/2023 tarihleri arasındaki dönem soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir.

(2) Zarar belirlemelerinde ise veri toplama ve değerlendirme için 1/1/2020-30/6/2023 tarihleri arasındaki dönem zarar inceleme dönemi olarak belirlenmiştir. 

1.5  İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi

(1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün ÇHC, Mısır ve Rusya’da mukim üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve anılan ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nereden erişilebileceği hususunda bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara görüşlerini bildirme ve soru formlarını yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. Ayrıca, ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(4) Yerli üretim dalı, soruşturma süresi boyunca Bakanlık ile iş birliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

(5) Soruşturma konusu ürünün ithalatını gerçekleştiren firmalardan 17 tanesi soru formlarını süresi içinde yanıtlayarak Bakanlığa iletmiştir.

(6) Soruşturma döneminde, Türkiye’ye ÇHC, Mısır ve Rusya menşeli soruşturma konusu ürünün ihracatını gerçekleştirdiği tespit edilen üretici/ihracatçı firmalara soruşturma açılışına ilişkin bildirim gönderilmiştir. Bu kapsamda, ÇHC’de yerleşik Suqian Gettel Plastic Industry Co., Ltd. (Suqian Gettel) ve Zhejiang Fulai New Materials Co., Ltd. (Zhejiang Fulai) firmaları ile Mısır’da yerleşik Flex P. Films (Egypt) S.A.E. (Flex P. Films) Cairo Company for Manufacturing Packaging Materials (Copack) S.A.E. (Copack) ve Taghleef Industries S.A.E. (Taghleef) firmaları soru formlarını süresi içinde yanıtlayarak Bakanlığa iletmiştir.

(7) Bunların yanı sıra, ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçılardan oluşan Çin Plastik İşletme Endüstrisi Birliği (CPPIA) ilgili taraf olma talebinde bulunmuş ve soruşturmaya ilişkin görüşlerini Bakanlığa iletmiştir. Yönetmeliğin 23 üncü maddesi uyarınca anılan Birlik ilgili taraf statüsünü haizdir.

(8) Soruşturma kapsamında soru formlarını doldurmak suretiyle ilgili taraf olan ihracatçılar ve ithalatçıların soru formu yanıtları ile görüşlerinin kamuya açık nüshaları ve Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği ile CPPIA’nın görüşlerinin kamuya açık nüshaları Yönetmeliğin 25 inci maddesi uyarınca talep eden ilgili taraflarla paylaşılmıştır.

(9) Rusya’da yerleşik Limited Liability Company Biaxplen firması süre uzatımı taleplerine istinaden kendilerine tanınan süre içerisinde üretici/ihracatçı soru formu cevaplarını Bakanlığa iletmediğinden Yönetmeliğin 26 ncı maddesi çerçevesinde iş birliğinde bulunan firmalar arasında değerlendirilmemiştir. Bu kapsamda, anılan firma tarafından iletilen soruşturma açılışına ilişkin görüşler dikkate alınmamış olup Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde ilgili tarafların soru formu yanıtlarının kamuya açık nüshalarına erişim talebi de karşılanmamıştır.

 

(10) Tarafların işbu soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu raporun ilgili bölümlerinde yer verilmiştir.

 (11) Rusya Ticaret Mümessilliği tarafından, başvurunun gizli olmayan özetinin normal değerin nasıl hesaplandığına dair herhangi bir bilgi içermediği ve açıklayıcı gizli olmayan bir özetin sunulmadığı ileri sürülmüştür. Ayrıca, başvuruda sunulan verilerin kaynakları ile hesaplama metodolojilerinin başvuru sahibi yerli üreticiler tarafından başvuruya dahil edilmediği hususu hakkında Rusya Ticaret Mümessilliği tarafından dile getirilen bir diğer görüş olmuştur. Buna karşın, gizli olmayan özet, başvuruda bulunan yerli üretim dalı tarafından sunulan ve yalnızca kamuya açık bilgiler içeren bir belgedir. Bakanlığa iletilen başvurular niteliği itibarıyla gizlidir. Yönetmeliğin 22 nci maddesinde “gizlilik kaydıyla bilgi veren tarafın, bu bilgilerin gizli olmayan bir özetini vermesi gerekir” hükmü amirdir. Aynı maddede gizli olmayan özetin, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olması gerektiği de vurgulanmıştır. Yerli üretim dalı tarafından sunulan gizli olmayan özette yer alan bazı verilerin ticari sır niteliğinde olması nedeniyle, bu bilgilerin açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasının Yönetmeliğin 22 nci maddesi uyarınca mümkün olmadığı; ancak, gizli olmayan özette yer alan verilerin gizli bilgileri açıklar nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde, ilgili tarafların zarara ilişkin iddialarının, damping, zarar ve illiyet bağına dair başvuruda yer alması gereken yeterli delilleri ortadan kaldırıcı veya aksi yönde değiştirecek nitelikte olmadığı tespit edilmiştir.

(12) Rusya Ticaret Mümessilliği tarafından iletilen görüşlerde, soruşturma açılışına ilişkin İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/4) damping iddiasına dair bulguların paylaşıldığı 6 ncı maddesinin GATT 1994’ün VI ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma (Anti-Damping Anlaşması – ADA) 2 nci maddesi hükümleri ile uyumlu olmadığı ifade edilmektedir. Soruşturma konusu ürünün hammaddesini üreten Rusya için hesaplanan oluşturulmuş normal değer hesabında soruşturma konusu ürünün hammaddesini ithal eden Türkiye’deki benzer mala dair maliyet verilerinin kullanılmasının uygun olmadığı belirtilerek takip edilmiş olması gereken ve ADA’nın 2.2 nci maddesinde belirlenen dampingin tespitine dair yöntemler sıralanmıştır. Ayrıca, normal değer ile karşılaştırılan ihraç fiyatı, fabrika çıkış aşamasına getirilirken kullanılan harici navlun ve sigorta bedellerinin paylaşılmaması sebebiyle teyit edilemediği ve tüm bu hususların ADA’nın 2.4 üncü maddesi hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ifade edilmiştir.

(13) Bu kapsamda, soruşturma açılış aşamasında yapılan değerlendirmeler gerek ADA’nın 5 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri gerekse ulusal mevzuat hükümleri çerçevesinde bir damping soruşturması açılması için yeterli bilgi, belge ve delillerin bulunup bulunmadığının tespiti maksadıyla yapılmaktadır.  Normal değer ve ihraç fiyatının tespitine ilişkin Rusya tarafından atıfta bulunulan ADA ilgili hükümlerinin tatbik edilebilmesi ancak soruşturma açılışını müteakip soruşturma konusu ülkede yerleşik üretici/ihracatçı firmaların iş birliğine gelip verilerini paylaşması ile mümkün olmaktadır.

(14) Damping belirlemeleri, iş bu raporun 3 üncü bölümünde detayları paylaşıldığı üzere soruşturma konusu ülkelerden ÇHC ve Mısır için, anılan ülkelerde yerleşik üretici/ihracatçı firmalardan iş birliğine gelenler tarafından soruşturma kapsamında paylaşılan ve doğrulanan verilerin kullanılması suretiyle yapılmıştır. Ancak soruşturma konusu bir diğer ülke olan Rusya’da yerleşik üretici/ihracatçı firmalardan iş birliğinde bulunan olmadığından Rusya menşeli ithalata dair damping belirlemeleri eldeki en iyi veriler kullanılarak yapılmıştır.

(15) Soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren Nihai Bildirim Raporu, 7/4/2025 tarihinde soruşturma konusu ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine, iş birliğinde bulunan ihracatçı ve ithalatçı firmalar ile ilgili taraf olan birlik ile derneklere ve ayrıca yerli üretim dalına iletilmiştir. Tüm ilgili taraflara Nihai Bildirim Raporuna ilişkin görüş bildirmeleri için yeterli süre tanınmıştır.

(16) Nihai bildirim sonrasında, ilgili tarafların Nihai Bildirim Raporuna ilişkin görüşlerini sözlü olarak da sunmalarına imkân tanımak amacıyla 17/4/2025 tarihinde kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir.

(17) İş birliğinde bulunan ve bireysel marj hesaplanan firmalardan talep edenlerle 18/4/2025 tarihinde özel dinleme toplantıları gerçekleştirilmiştir.

(18) Tarafların iş bu soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu raporun ilgili bölümlerinde yer verilmiştir.

1.6  Yerinde doğrulama incelemesi

(1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde 2024 yılının Haziran ve Temmuz aylarında yerli üretim dalı nezdinde; Ekim ve Kasım aylarında Mısır’da yerleşik Copack, Flex P. Films ve Taghleef firmaları nezdinde yerinde doğrulama incelemeleri gerçekleştirilmiştir.

2.     SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN
2.1 Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün

(1) Soruşturma konusu ürün, 3920.20.21.00.19 GTİP’i altında sınıflandırılan “diğerleri” eşya tanımlı “çift yönlü gerdirilmiş polipropilen film” (BOPP film)’dir.

(2) Çift yönlü (bioryente) gerdirilmiş polipropilen (PP) filme, BOPP film adı verilmektedir. BOPP film kısaltması “biaxially oriented poly propylene” tanımından gelmektedir.

(3) BOPP filmler propilen monomerinin polimerizasyonu ile elde edilen polipropilen zincirlerinin çift yönlü gerdirilmesi sonucu oluşur. PP film, polietilen gibi baz reçinenin çeşitli katkı maddeleri ile takviye edilmesinden sonra ekstruderden çekilir. Elde edilen film kullanım özelliklerinin arttırılması amacıyla çeşitli fırın sıcaklıklarında enine ve boyuna (balon) belli kademelerde 1:6 ile 1:8 oranında gerdirilerek oriented polipropilen (BOPP) elde edilir.

(4) Bu işlem sonucunda filmin optik özelliği, sertlik özelliği, ısı dayanımı ve gerilme mukavemeti artarken çeşitli gazlara karşı nem geçirgenliği azalır; sonuç olarak daha dayanıklı bir yapıya kavuşturulur.

(5) BOPP, 150°C’ye kadar ısıya dayanıklıdır, ancak düşük ısılarda kırılganlaşır. Yoğunluğu 0,91 g/cm3’tür. BOPP, fleksibıl ambalaj üretimlerinde başka malzemelerle birlikte kullanılır, lamine veya koekstrüde edilebilir.

(6) BOPP filmler genel olarak bisküvi, gofret, kek, şekerleme, cips, paketli unlu mamuller, makarna, bakliyat, margarin, su ve meşrubat (etiket olarak) ve benzeri gıda ağırlıklı ambalajlarda baskı ve laminasyon filmi olarak ve ayrıca bant, tekstil, sabun gibi hijyenik ürünler ile kağıt karton laminasyonu gibi birçok alanda kullanılmaktadır.

(7) Kimi ilgili taraflarca, yerli ürünlerin teknik özellikler açısından yetersiz olduğu ve kalite bakımından ithal ürünlerin gerisinde kaldığı öne sürülmektedir. Ancak yapılan incelemeler, soruşturma konusu ürünün üretiminde kullanılan hatların sektörün gerektirdiği ileri teknolojiye sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca, yerli üretim dalının Ar-Ge merkezlerine sahip olduğu, sürekli Ür-Ge faaliyetleri yürüttüğü ve birçok ülkeye ihracat gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, yerli üreticilerin American Institute of Baking, BRC, ISO (90001, 100002, 27001, 45001, 14001, 50001, 14064), SEDEX, TPM, ISSC PLUS, BRCGS, Sıfır Atık ve OCS gibi uluslararası kalite standartlarına ve sertifikalara sahip olduğu bilinmektedir.

(8) Kimi ilgili taraflarca yerli üretim dalının spesifik kalitelerde ve belirli mikronlar özelinde üretiminin bulunmadığı, dolayısıyla ithal ürünler ile yerli ürünlerin benzer ürün olmadığı; yerli üretim dalının 12 mikron ve 13 mikron ürün üretimlerinin olduğu ancak yoğun sipariş dönemlerinde söz konusu mikronlarda üretim yapamadıkları yönünde iddialar ileri sürülmüştür. Bununla birlikte, Taghleef firması tarafından hâlihazırda “toplam kalınlığı 14 mikrondan fazla olmayan, iki eksenli olarak oryente edilmiş çoklu polipropilen katmanlarından oluşan film” tanımına giren ürünlerin gümrük vergisinin 31/12/2020 tarihli ve 3350 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan İthalat Rejimi Kararı eki V sayılı liste kapsamında 31/12/2026 tarihine dek askıya alınmış olduğu ifade edilmiştir.

(9) Bu kapsamda, soruşturma dönemi boyunca incelenen ithal ürün tipleri ile yerli üretim dalına ait ürün tipleri karşılaştırıldığında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan benzer mal tanımına aykırılık teşkil edecek herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Öte yandan, damping soruşturmalarında, ithal edilen ürünlerin tamamının veya birebir aynısının yerli üretim dalı tarafından üretilmesi gibi bir ön koşul bulunmamaktadır. Bu çerçevede, yerli üretim dalı tarafından tedarik edilmeyen bazı ürün tiplerinin bulunmasının, genel soruşturma kapsamında yapılan benzer ürün tespitinin geçerliliğini zedelemeyeceği açıktır. Bakanlığımız tarafından yerli üretim dalı nezdinde yapılan incelemelerde yerli üretim dalının 12 mikrona kadar tüm kalınlıkları üretme kabiliyetinin olduğu ve soruşturma döneminde bahse konu ürünlere yönelik bir miktar satışının da olduğu gözlemlenmiştir. Yerli üretim dalı tarafından anılan mikron aralıklarındaki ürünlerde teknolojik yetersizlik sebepli değil düşük birim fiyatlı ithal ürünler sebepli bir baskı olduğu ifade edilmektedir.

(10) Yerli üretim dalının belirli mikronlardaki ürünleri üretme kabiliyetine ilişkin Nihai Bildirim Raporunun ve iş bu raporun 2.1.9 maddesinde yapılan açıklamaların, kimi ilgili taraflarca yerli üretim dalının 12 mikron üzerinde üretim yapma kabiliyeti olmadığı yönünde yorumlandığı anlaşılmıştır. Ancak, yerli üreticiler nezdinde yapılan yerinde doğrulamalar sırasında yapılan tespitler ve yerli üretim dalı tarafından nihai bildirim sonrasında iletilen görüşler ışığında yerli üretim dalının 12 mikron ve üstü kalınlıktaki ürünleri üretme yeterliliğinin bulunduğu bilinmektedir.

(11) Nihai bildirim sonrasında kimi ilgili taraflarca iletilen görüşlerde yerli üretim dalının üretim hatlarının eski olması sebebiyle belirli nitelikteki ürünleri üretme kabiliyeti bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu kapsamda, gerek yerli üreticiler nezdinde yapılan yerinde doğrulamalarda yapılan tespitler, gerekse yerli üretim dalınca nihai bildirim sonrasında iletilen görüşler ışığında yerli üretim dalının üretim parkurlarının alanındaki son gelişmeleri takip edebilecek nitelikte ürünler üretme yeterliliğine sahip olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, kamu dinleme toplantısında bir ihracatçı firma tarafından da yerli üretim dalının teknolojik yeterlilik standartları açısından dünyanın sayılı firmaları arasında yer aldığı ifade edilmiştir.

(12) Soruşturma esnasında yapılan incelemeler neticesinde, soruşturma konusu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen ve Türkiye piyasasında satılan ürünün teknik ve fiziki özellikleri ile temel kullanım alanları itibarıyla benzer özelliklere sahip olduğu anlaşılmış olup söz konusu ürünlerin Yönetmeliğin 4 üncü maddesi kapsamında “benzer ürün” niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

(13) Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar bağlayıcı nitelikte olmayıp genel içerikli ve bilgi amaçlıdır.

2.2  Ürünün ithalinde uygulanan gümrük vergisi ve diğer yükümlülükler

(1) Soruşturma konusu ürün için mer’i İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde belirlenen gümrük vergisi aşağıda yer almaktadır. Bu kapsamda, soruşturma konusu ürünün ÇHC ve Rusya’dan ithalatında %6,5 oranında; Mısır’dan ithalatında %0 oranında gümrük vergisi uygulanmaktadır. Soruşturma döneminde yürürlükte bulunan İthalat Rejimi Kararı çerçevesinde de soruşturma konusu ülkeler için aynı vergi oranları uygulanmıştır.

 

Tablo 1: Soruşturma Konusu GTİP ve Gümrük Vergileri

 

 

 

GÜMRÜK VERGİSİ ORANI (%)

GTİP

Eşya Tanımı

KDV

1

2

3

GTS ÜLKELERİ

7

4

5

6

 

3920.20.21.00.19

Diğerleri

20

0

0

4,7

0

0

3

6,5

Kaynak: İthalat Rejimi 2025

1: AB Üyesi Ülkeler, EFTA Üyesi Ülkeler, Serbest Ticaret Anlaşması Ülkeleri: Arnavutluk, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, Bosna-Hersek, Fas, Faroe Adaları, Filistin, Gürcistan, Güney Kore, İsrail, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, Malezya, Mısır Arap Cumhuriyeti, Morityus, Moldova, Sırbistan, Singapur Cumhuriyeti, Şili, Tunus. 2: Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti. 3: Birleşik Arap Emirlikleri. 4: En Az Gelişmiş Ülkeler. 5: Özel Teşvik Düzenlemelerinden Yararlanacak Ülkeler. 6: Gelişme Yolundaki Ülkeler. 7: Diğer Ülkeler.

(2) 31/12/2020 tarihli ve 3351 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulanmasına İlişkin Karar uyarınca 3920.20.21.00.19 GTİP’inin başvuru konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatının ÇHC ve Rusya menşeli olanlarında %10 oranında ilave gümrük vergisi uygulanmaktadır.

(3) Soruşturma konusu ürünün serbest dolaşıma girişinde 27/8/2022 tarihli ve 31936 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2015/3)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ kapsamında 3000 ABD doları/ton olarak belirlenen gümrük kıymeti; 21/3/2024 tarihli ve 32496 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/2) kapsamında 3 ABD doları/kg birim gümrük kıymeti olarak değiştirilmiştir. Bu kapsamda, 3 ABD doları/kg kıymetin altındaki ithalatta tüm ülkelere yönelik olarak gözetim belgesi aranmaktadır.

(4) 31/12/2021 tarihli ve 5052 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan İthalat Rejimi Kararında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar kapsamında, V sayılı listeye (Gümrük Vergisi Askıya Alınan Sanayi Ürünleri Listesi) 50 kayıt numarası ile eklenen 3920.20.21 gümrük tarife pozisyonunda yer alan “Toplam kalınlığı 14 mikrondan fazla olmayan, iki eksenli olarak oryente edilmiş çoklu polipropilen katmanlarından oluşan film” ürününe ilişkin gümrük vergileri askıya alınmıştır.

3.DAMPİNGE İLİŞKİN BELİRLEMELER
3.1 Genel açıklamalar

(1) ÇHC’de yerleşik Suqian Gettel ve Zhejiang Fulai firmaları ile Mısır’da yerleşik Copack, Flex P. Films ve Taghleef firmaları soru formlarını süresi içinde yanıtlayarak Bakanlığa iletmiş olup soruşturmanın ilgili ihracatçı tarafları olarak damping marjı hesaplamasına konu edilmiştir.

3.2 ÇHC
3.2.1 Normal değerin belirlenmesi

(1) ÇHC için normal değer, iş birliğinde bulunan firmaların soru formuna yanıtlarında piyasa ekonomisinde işlem gören ülke statüsünü seçmemesi üzerine, Yönetmeliğin 7 nci maddesi çerçevesinde, emsal ülke olarak değerlendirilen Türkiye’de benzer malın ortalama birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulmuştur. Normal değerin tespitinde, soruşturma konusu ülke koşullarına ilişkin ihracatçı firmalar lehine ayarlama yapılmıştır.

3.2.2 İhraç fiyatının belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uyarınca, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların ihraç fiyatı, Türkiye’ye ihraç amacıyla satılan soruşturma konusu ürün için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyat temelinde tespit edilmiştir.

3.2.3 Fiyat karşılaştırması

(1) Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı ticari aşamada karşılaştırılmıştır.

(2) Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükmü gereğince, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmalar tarafınca fiyat karşılaştırmasını etkilediği ileri sürülen hususlar değerlendirilmiş olup belgelendirilen ve uygulanabilir ayarlamalar marj hesabına yansıtılmıştır.

3.2.4 Damping marjı

(1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, normal değer ile ihraç fiyatının ağırlıklı ortalamasının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan hesaplamalar, firma özel nihai bildirimlerinde kapsamlı ve ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

(2) Soruşturma kapsamında iş birliğine gelmeyen/gelmemiş addedilen diğer firmalar için damping marjı, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uyarınca tespit edilmiştir.

(3) Buna göre, ÇHC’de yerleşik soru formuna cevap veren üretici/ihracatçı firmalar ile iş birliğinde bulunmayan diğer firmalar için CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda yer almaktadır:

FİRMA

DAMPİNG MARJI

Suqian Gettel Plastic Industry Co., Ltd.

%57,44

Zhejiang Fulai New Materials Co., Ltd.

%18,62

Diğerleri

%69,93

3.3 Mısır
3.3.1 Normal değerin belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükümleri gereğince, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların menşe ülkedeki iç piyasa satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için genel ve ürün tipleri bazında temsil testi uygulanmıştır. Buna göre, benzer mal satışlarının miktar bazında Türkiye’ye satışlarının %5’ini veya daha fazlasını oluşturması halinde normal değer, normal ticari işlem çerçevesinde kabul edilen iç piyasa satışları esasında, aksi halde oluşturulmuş normal değer esasında belirlenmiştir.

(2) Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükümleri gereğince, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmanın menşe ülkedeki iç piyasa satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için ürün tipleri bazında normal ticari işlem testi uygulanmıştır.

(3) Buna göre normal değer;

a) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının ağırlıklı ortalama birim maliyetinin üzerinde olduğu durumlarda;

Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış miktarının %80’ini veya daha fazlasını oluşturması halinde, soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen tüm iç piyasa satış işlemlerinin (kârlı ya da kârsız) ağırlıklı ortalaması esasında,

Birim maliyetin üzerindeki satış miktarının ürün tipinin toplam satış miktarının %80’inden daha azını oluşturması halinde ise soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen yalnızca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında, belirlenmiştir.

b) Benzer ürünün tip bazında ağırlıklı ortalama net satış fiyatının, ağırlıklı ortalama birim maliyetinin altında olması halinde, soruşturma dönemi boyunca kârlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında belirlenmiştir.

c) Benzer ürünün tip bazında kârlı satış işlemi olmaması halinde, oluşturulmuş normal değer esasında belirlenmiştir.

(4) İş birliğine gelen üretici/ihracatçı firma için Yönetmeliğin 5 inci maddesi hükmü gereğince, iç piyasa satışlarının esas alındığı hallerde normal değer, menşe ülkenin iç pazarında benzer ürün için normal ticari işlemler çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatlar esasında belirlenmiştir.

(5) Oluşturulmuş normal değer, firmadan temin edilen benzer ürünün üretim maliyeti ile satış, genel ve idari giderler ile finansman giderine, Yönetmeliğin 6 ncı maddesi hükmüne göre, normal ticari işlemler çerçevesinde bir kar oranının eklenmesi suretiyle hesaplanmıştır.

(6) Nihai bildirim sonrasında Taghleef firması tarafından iç piyasa satışları için yapılan kredi maliyeti hesaplamasına ilişkin olarak iletilen görüş incelenmiş olup söz konusu görüşün yerinde doğrulama esnasında tespit edilen hususları değiştirecek nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir.

(7) Copack firması tarafından, normal değerin tespitinde, yıllık ortalama birim maliyetlerle, farklı tarihlerdeki değişken satış fiyatlarının karşılaştırılmasının adil olmadığı ve bu durumun iç piyasa satışlarının kârlılığına ilişkin değerlendirmeyi hatalı kıldığı ileri sürülmektedir. Bu kapsamda, anılan firma tarafından sunulan iç piyasa satışlarının kârlılığı tespit edilirken, ADA’nın 2.2.1 nci maddesi çerçevesinde belirlenen yöntem takip edilmiş olup firmanın söz konusu talebi çerçevesinde bir değişiklik yapılmasına gerek duyulmamıştır.

3.3.2 İhraç fiyatının belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uyarınca, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmaların ihraç fiyatı, Türkiye’ye ihraç amacıyla satılan soruşturma konusu ürün için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyat temelinde tespit edilmiştir.

(2) Nihai bildirim sonrasında, Copack firması tarafından, ihracat fiyatlarının muhasebe standartlarına uygun olarak resmî döviz kuru üzerinden kaydedildiğini, buna karşın yurt içi satış fiyatlarının piyasa döviz kuru esas alınarak yerel para birimi cinsinden belirlendiği belirtilmiş; damping marjı hesaplamasında ihracat ve yurt içi satış fiyatları karşılaştırılırken resmi kurla piyasa kuru arasındaki farkın dikkate alınmadığı ileri sürülmüştür. Benzer şekilde, Flex P. Films firması tarafından nihai bildirim sonrasında iletilen görüşlerde, damping marjı hesabında piyasa döviz kurları esas alınarak belirlenen satış fiyatlarının dikkate alınması talep edilmiştir. Bu çerçevede, ADA’nın 2.2.1.1 inci maddesi ve Yönetmeliğin 6 ncı maddesi uyarınca, maliyetlerin ihracatçı ülkenin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulan kayıtlara dayanması esastır. Benzer şekilde, satışlara ilişkin verilerin de ihracatçı ülkenin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulan kayıtlara dayanması beklenmektedir. Dolayısıyla, ilgili firmaların piyasa döviz kurunun dikkate alınması yönündeki talepleri genel kabul görmüş muhasebe standartlarına ve ADA’da öngörülen temel ilkelere aykırılık teşkil etmekte olup söz konusu talepler karşılanmamıştır. Sonuç olarak, damping marjı hesaplamalarında muhasebe sistemi kayıtlarında da yer alan resmî döviz kurları esas alınmıştır.

3.3.3 Fiyat karşılaştırması

(1) Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı ticari aşamada karşılaştırılmıştır.

(2) Yönetmeliğin 10 uncu maddesi hükmü gereğince, iş birliğine gelen üretici/ihracatçı firmalar tarafınca fiyat karşılaştırmasını etkilediği ileri sürülen hususlar değerlendirilmiş olup belgelendirilen ve uygulanabilir ayarlamalar marj hesabına yansıtılmıştır.

3.3.4 Damping marjı

(1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, normal değer ile ihraç fiyatının ağırlıklı ortalamasının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan hesaplamalar, firma özel nihai bildirimlerinde kapsamlı ve ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

(2) Soruşturma kapsamında iş birliğine gelmeyen/gelmemiş addedilen diğer firmalar için damping marjı, Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü uyarınca tespit edilmiştir.

(3) Buna göre, Mısır’da yerleşik soru formuna cevap veren üretici/ihracatçı firmalar ile iş birliğinde bulunmayan diğer firmalar için CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda yer almaktadır:

FİRMA

DAMPİNG MARJI

Cairo Company for Manufacturing Packaging Materials (Copack) S.A.E.

%32,90

Flex P. Films (Egypt) S.A.E.

%20,38

Taghleef Industries S.A.E.

%13,57

Diğerleri

%42,62

3.4 Rusya
3.4.1 Normal değerin belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesi uyarınca, normal değerin belirlenmesinde, eldeki mevcut veriler kullanılmıştır. Rusya’dan iş birliğine gelen herhangi bir firma olmaması hasebiyle bahse konu ülkenin iç piyasa satışlarına ilişkin veri temin edilemediğinden oluşturulmuş normal değer hesaplamasına gidilmiştir. Bu kapsamda, normal değer, benzer mal için yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama birim imalat maliyetine genel, idari ve satış giderleri ile makul bir kârın eklenmesiyle oluşturulmuş ve söz konusu değerin fabrika çıkış aşamasında olduğu kabul edilmiştir. Normal değerin tespitinde, soruşturma konusu ülke koşulları dikkate alınarak söz konusu ülke lehine ayarlama yapılmıştır.

3.4.2 İhraç fiyatının belirlenmesi

(1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesi uyarınca, ihraç fiyatının belirlenmesinde, eldeki mevcut veriler kullanılmıştır. Bu kapsamda, ihraç fiyatı, Türkiye’ye ihracat amacıyla satılan soruşturma konusu ürün için fiilen ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyat temelinde tespit edilmiştir. Bu çerçevede, Türkiye’ye ihraç fiyatının belirlemesinde Bakanlık istatistik veri tabanı esas alınarak SD için soruşturma konusu ürünün Rusya’dan gerçekleşen ağırlıklı ortalama birim CIF ithalat fiyatı 1.595 ABD doları/ton olarak tespit edilmiştir.

3.4.3 Fiyat karşılaştırması

(1) Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç fiyatı mümkün olduğu ölçüde fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı ticari aşamada karşılaştırılmıştır. Bu bağlamda, oluşturulmuş normal değer ile FOB ihraç fiyatı, ihracatçı firmaların lehine olacak şekilde aynı ticari aşamada kabul edilmiştir.

3.4.4 Damping marjı

(1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi çerçevesinde damping marjı, soruşturma konusu ürün için oluşturulan normal değer ile fabrika çıkış aşamasına getirilen ihraç fiyatının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Bu kapsamda, CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanan damping marjı Rusya için %62,19 oranındadır.

4.     ZARARA İLİŞKİN BELİRLEMELER
4.1  Genel açıklamalar

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli dampingli ithalatın hacmi ile bu ithalatın iç piyasadaki benzer mal fiyatlarına etkisi ile yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri incelenmiştir. Söz konusu inceleme, bu raporun 2.1 inci bölümünde belirtilen soruşturma konusu ürün için 1.4 üncü maddede belirtilen 1/1/2020-30/6/2023 tarihleri arasındaki zarar inceleme dönemi esas alınarak yapılmıştır.

(2)  Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturma konusu ülkelerden yapılan ithalatın incelenmesinde Ticaret Bakanlığı İstatistik Veri Tabanı kullanılmıştır.

4.2 Ürünün genel ithalatının mutlak gelişimi ile fiyatları

(1) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı 2020 yılında 43.030 ton, 2021 yılında 59.242 ton, 2022 yılında 76.403 ton ve SD’de 72.804 ton seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(2) Söz konusu ithalatın değeri 2020 yılında 93 milyon ABD doları, 2021 yılında 157 milyon ABD doları, 2022 yılında 217 milyon ABD doları ve SD’de ise 175 milyon ABD doları seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(3) Genel ithalatın ortalama birim fiyatları ise incelenen dönem için sırasıyla 2.157 ABD doları/ton, 2.656 ABD doları/ton, 2.844 ABD doları/ton ve 2.398 ABD doları/ton seviyelerinde gerçekleşmiştir.

4.3 Ürünün soruşturma konusu ülkeden ithalatının mutlak gelişimi ile fiyatları

(1) ÇHC menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının gelişimi incelendiğinde, 2020 yılında 5.083 ton olarak gerçekleşen ithalatın 2021 yılında 4.866 ton seviyesine düştüğü; ancak, 2022 yılında 10.981 ton, SD’de ise 11.978 ton seviyelerine yükseldiği görülmektedir.

(2) Söz konusu ithalatın değeri incelenen dönem için sırasıyla 9,1 milyon ABD doları, 12,6 milyon ABD doları, 28,3 milyon ABD doları ve 26,5 milyon ABD doları seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(3) Yukarıdaki veriler ışığında, ÇHC menşeli ithalatın ortalama birim fiyatları hesaplanmıştır. 2020 yılında 1.793 ABD doları/ton olan ortalama birim fiyat, 2021 yılında 2.590 ABD doları/ton seviyelerine yükselmiş, 2022 yılında 2.581 ABD doları/ton seviyesinde seyrederken, SD’de ise 2.212 ABD doları/ton seviyelerine gerilemiştir.

(4) ÇHC menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı, 2020 yılında %11,8 seviyesinden 2021 yılında %8,2 seviyesine düşmüş, 2022 yılında %14,4 seviyesine, SD’de ise %16,5 seviyesine yükselmiştir.

(5) Mısır menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının gelişimi incelendiğinde, 2020 yılında              2.401 ton seviyesinde gerçekleşen ithalatın 2021 yılında 13.971 tona, 2022 yılında 15.565 tona yükseldiği, SD’de ise 15.299 ton seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir. 

(6) Söz konusu ithalatın değeri 4 milyon ABD doları, 34,2 milyon ABD doları, 39,7 milyon ABD doları ve 29,2 milyon ABD doları seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(7) Yukarıdaki veriler ışığında, Mısır menşeli ithalatın ortalama birim fiyatları hesaplanmıştır. 2020 yılında 1.660 ABD doları/ton olan ortalama birim fiyat, 2021 yılında 2.445 ABD doları/ton seviyesine ve 2022 yılında 2.551 ABD doları/ton seviyesine yükselirken SD’de ise 1.907 ABD doları/ton seviyesine gerilemiştir.

(8) Mısır menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı, 2020 yılında %5,6 seviyesinde iken 2021 yılında %23,6 seviyesine yükselmiş, 2022 yılında %20,4 ve SD’de %21 seviyesinde gerçekleşmiştir.

(9) Rusya menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının gelişimi incelendiğinde, 2020 yılında 49 ton seviyelerinde gerçekleşen ithalat miktarının 2021 yılında 21 tona düştüğü; ancak, 2022 yılında ciddi bir artış ile 4.359 tona, SD’de ise 10.581 tona yükseldiği görülmektedir. 

(10) Söz konusu ithalatın değeri, incelenen dönemler için sırasıyla 231 bin ABD doları, 84 bin ABD doları, 8 milyon ABD doları ve 16,9 milyon ABD doları seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(11) Yukarıdaki veriler ışığında, Rusya menşeli ithalatın ortalama birim fiyatları hesaplanmıştır. 2020 yılında 4.687 ABD doları/ton olan ortalama birim fiyat, 2021 yılında 3.956 ABD doları/ton, 2022 yılında 1.840 ABD doları/ton, SD’de ise 1.595 ABD doları/ton seviyelerine gerilemiştir.

(12) Rusya menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı incelenen yıllar ve dönem için sırasıyla %0,1, %0,04, %5,7 ve %14,5 seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(13) Soruşturma konusu ülkelerden ithalat toplu olarak incelendiğinde, 2020 yılında 7.534 ton seviyesinde gerçekleşen ithalatın, 2021 yılında 18.858 tona, 2022 yılında 30.904 tona, SD’de ise 37.858 tona yükseldiği görülmektedir.

(14) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın toplam değeri ise 2020 yılında 13,3 milyon ABD doları seviyesinden, 2021 yılında 46,8 milyon ABD doları seviyesine yükselmiş; 2022 yılında 76,1 milyon, SD’de ise 72,5 milyon seviyesinde gerçekleşmiştir.

(15) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın ortalama birim fiyatları ise incelenen dört dönem için sırasıyla 1.770 ABD doları/ton, 2.484 ABD doları/ton, 2.461 ABD doları/ton ve 1.916 ABD doları/ton seviyesinde gerçekleşmiştir.

(16) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın toplam ithalat içerisindeki miktar bazındaki payı ise 2020 yılında %17,5 oranından 2021 yılında %31,8 oranına, 2022 yılında %40,4 oranına ve SD’de %52 oranına yükselmiştir.

4.4 Üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın mutlak gelişimi ile fiyatları

(1) Soruşturmaya konu olmayan üçüncü ülkeler menşeli toplam ithalat incelendiğinde, 2020 yılında 35.496 ton seviyelerinde gerçekleşen ithalatın 2021 yılında 40.384 ton seviyesine, 2022 yılında 45.498 ton seviyesine yükseldiği, SD’de ise 34.946 ton seviyesine gerilediği görülmektedir.

(2) Diğer ülkeler menşeli ithalatın değeri 2020 yılında 79,5 milyon ABD doları, 2021 yılında 111 milyon ABD doları, 2022 yılında 141 milyon ABD doları ve SD’de 102 milyon ABD doları seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(3) Söz konusu ithalatın ortalama birim fiyatları ise incelenen dönemde sırasıyla 2.239 ABD doları/ton, 2.736 ABD doları/ton, 3.103 ABD doları/ton ve 2.921 ABD doları/ton seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(4) Soruşturmaya konu olmayan ülkeler menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki payının 2020 yılında %82,5 seviyesinde olduğu, 2021 yılında %68,2 seviyesine, 2022 yılında %59,6 seviyesine, SD’de ise %48 seviyesine düştüğü görülmektedir.

4.5 İthalatın nispi gelişimi

(1) Soruşturma konusu ithalatın nispi gelişimini görebilmek için soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı bulunmuştur. Bu bağlamda, öncelikle yerli üretim dalı ile diğer yerli üreticilerin yurt içi satışları ile genel ithalat miktarı toplanarak ilgili yıllarda toplam Türkiye benzer mal tüketimi elde edilmiştir. Yerli üretim dalının yurt içi satışlarının ve soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla pazar payları hesaplanmıştır. İncelenen veriler 2020 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir.

(2) Buna göre yurt içi tüketim endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 104 birime yükselmiş, 2022 yılında 106 birim ve SD’de 103 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(3) ÇHC menşeli ithalatın pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 92 birime, 2022 yılında 204 birime ve SD’de 228 birime yükselmiştir.

(4) Mısır menşeli ithalatın pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 562 birime, 2022 yılında 613 birime yükselmiş, SD’de ise 616 birim olarak gerçekleşmiştir.

(5) Rusya menşeli ithalatın pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 41 birime gerilerken, 2022 yılında 8.356 birime, SD’de ise 20.721 birime yükselmiştir.

(6) Soruşturma konusu ülkelerin toplam pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 242 birime, 2022 yılında 388 birime, SD’de ise 486 birime yükselmiştir.

(7) Diğer ülkelerin toplam pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 110 birime ve 2022 yılında 121 birime çıkarken SD’de 95 birime gerilemiştir.

(8) Yerli üretim dalının pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 91 birim ve 2022 yılında 82 birim seviyesine gerilemiş, SD’de ise 84 birim seviyesinde gerçekleşmiştir.

(9) Soruşturma konusu ürünün diğer yerli üreticisi de dahil olmak üzere, toplam yerli üretimin pazar payı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 92 birim, 2022 yılında 83 birim seviyesine gerilemiş, SD’de ise 84 birim seviyesinde gerçekleşmiştir.

4.6 Dampingli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatları üzerindeki etkisi
4.6.1 Fiyat kırılması

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ilgili hükümleri çerçevesinde, dampingli ithalatın yerli üretim dalının satış fiyatları üzerindeki etkisi değerlendirilirken soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını kırıp kırmadığı incelenmiştir. Fiyat kırılması, soruşturma konusu ithal ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatlarının yerli üretim dalının yurt içi birim satış fiyatlarının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını göstermekte olup CIF bedelin yüzdesi olarak hesaplanmaktadır.

(2) Fiyat kırılması hesap edilirken, iş birliğine gelen ihracatçı firmaların ağırlıklı ortalama CIF ithal birim fiyatının üzerine soruşturma konusu ülkelere yönelik uygulanan gümrük vergisi ve İGV ile CIF kıymetin %1’i tutarındaki diğer ithalat masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Bulunan değer ile yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama yurt içi satış fiyatı karşılaştırılmıştır.

(3) Bu çerçevede, SD’de,

ÇHC’den gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %1<X%10’u aralığında bir oranda kırdığı,

Mısır’dan gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %15<X%25’i aralığında bir oranda kırdığı,

Rusya’dan gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %10<X%20’si aralığında bir oranda kırdığı,     

tespit edilmiştir.

4.6.2 Fiyat baskısı

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesinin ilgili hükümleri çerçevesinde, dampingli olduğu iddia edilen ithalatın yerli üretim dalının satış fiyatları üzerindeki etkisi değerlendirilirken soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarına baskı yapıp yapmadığı incelenmiştir.

(2) Fiyat baskısı, yerli üretim dalının fiyatlarının dampingli ithalat sebebiyle baskı altında bulunması ve yerli üreticinin fiyatlarını makul kâr elde edecek şekilde belirleyememesi durumunu ifade etmektedir.

(3) Bu kapsamda, soruşturma konusu ürünün gümrük vergisi, İGV ile CIF kıymetin %1’i tutarındaki diğer ithalat masrafları dâhil, iş birliğine gelen ihracatçı firmaların ağırlıklı ortalama CIF ithal birim fiyatlarının Türkiye pazarına giriş fiyatı ile yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama birim ticari maliyetine makul bir kâr (%XX) eklenerek bulunan olması gereken yurt içi birim satış fiyatı karşılaştırılmıştır.

 (4) Bu çerçevede, SD’de,

ÇHC’den gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %45<X<%55’i aralığında bir oranda baskıladığı,

Mısır’dan gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %55<X<%65’i aralığında bir oranda baskıladığı,

Rusya’dan gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını CIF bedelin %45<X<%55’i aralığında bir oranda baskıladığı,

 tespit edilmiştir.

4.7  Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

(1) Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri, yerli üretim dalının 1/1/2020-SD dönemine ilişkin verileri esas alınarak incelenmiştir.

(2) Eğilimin sağlıklı bir şekilde analiz edilebilmesi amacıyla, Türk lirası bazındaki veriler yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılması suretiyle enflasyondan arındırılarak 2020 yılı 100 birim olacak şekilde endekslenmiştir.

(3) Ekonomik göstergelerin değerlendirilmesinde, soruşturma konusu ürüne ait miktar incelemesinde ton ölçü birimi kullanılmıştır.

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2020 yılında 100 birim olan üretim miktar endeksi, 2021 yılında 99 birime, 2022 yılında 97 birime, SD’de ise 95 birime gerilemiştir.

(2) Yerli üretim dalının kapasitesi 2020 ve 2021 yılları için 100 birim iken 2022 yılı ve SD’de 101 birim seviyesinde gerçekleşmiştir. Anılan dönemde kapasite kullanım endeksi ise sırasıyla 100 birim, 99 birim, 96 birim ve 94 birim olarak gerçekleşmiştir.

b) Yurt içi ve yurt dışı satışlar

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2020 yılında 100 birim olarak kabul edilen yurt içi satış miktarı endeksi, 2021 yılında 94 birime, 2022 yılında ve SD’de ise 87 birime gerilemiştir.

(2) Yurt içi satış değeri endeksi ise incelenen dönemde sırasıyla 100 birim, 119 birim, 93 birim ve 73 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(3) Yerli üretim dalının yurt dışı satış miktar endeksi 2020 yılında 100 birim, 2021 yılında 105 birim, 2022 yılında 109 birim, SD’de ise 102 birim olarak gerçekleşmiştir.

(4) Yurt dışı satış değer endeksi ise incelenen dönemde sırasıyla 100 birim, 131 birim, 115 birim ve 87 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

c) Yurt içi fiyatlar

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için yurt içi birim satış fiyatı endeksi 2020 yılı için 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 126 birime yükselmiş, 2022 yılında 107 birim, SD’de ise 85 birim seviyesinde gerçekleşmiştir.

ç) Pazar payı

(1) Yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2020 yılı için 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 91 birime gerilemiş, 2022 yılında 82 birim, SD’de ise 84 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

d) Maliyetler ve kârlılık

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için 2020 yılında 100 birim olan birim sınai maliyet endeksi, 2021 yılında 117 birime yükselmiş, 2022 yılında 124 birim, SD’de ise 117 birim olarak gerçekleşmiştir.  Faaliyet ve finansman giderleri eklenerek hesaplanan birim ticari maliyet endeksi ise 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 114 birime yükselmiş, 2022 yılında 121 birim, SD’de ise 114 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün için gerçekleşen birim ticari maliyetleri ve yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan yurt içi satışlardan birim kârlılık endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 242 birime yükselmiş, 2022 yılında 270 birim olarak gerçekleşmiş, SD’de ise -18 birime gerilemiştir.

(3) Yurt dışı satışlardan birim kârlılık endeksi incelenen yıllarda sırasıyla 100 birim, 187 birim, 192 birim ve 61 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(4) Yerli üretim dalının toplam satışlarında birim kârlılığı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 215 birime yükselmiş, 2022 yılında 236 birim olarak gerçekleşmiş, SD’de ise 34 birime gerilemiştir.

e) Stoklar

(1) Yerli üretim dalının dönem sonu stok miktarı 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 86 birime ve 2022 yılında 79 birime gerilemiş, SD’de ise 148 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

f) İstihdam

(1) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan direkt işçi sayısı endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 102 birim, 2022 yılında 104 birim, SD’de ise 105 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

g) Ücretler

(1) Soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan bir işçinin aylık brüt ücret endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 90 birime, 2022 yılında 75 birime gerilemiş, SD’de ise 65 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

ğ) Verimlilik  

(1) Soruşturma konusu ürün üretiminde çalışan işçi başına düşen üretim miktarını gösteren verimlilik endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 96 birime, 2022 yılında 91 birime, SD’de ise 90 birime gerilemiştir.

h) Nakit akışı

(1) Soruşturma konusu üründe sağlanan nakit akış endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 143 birime yükselmiş, 2022 yılında 145 birim olarak gerçekleşmiş, SD’de ise 95 birime gerilemiştir.

ı) Büyüme

(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü incelenen yıllarda sırasıyla 100 birim, 125 birim, 137 birim ve 139 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

i) Sermayeyi artırma yeteneği

(1) Yerli üretim dalının öz sermaye endeksi 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 224 birime, 2022 yılında 455 birime, SD’de ise 687 birime yükselmiştir.

j) Yatırımları artırma yeteneği

(1) Yerli üretim dalının incelenen dönemde tevsi yatırımları 2020 yılında 100 birim, 2021 yılında 128 birim, 2022 yılında 585 birim ve SD’de 5.703 birim olarak gerçekleşmiştir. İncelenen dönemde yerli üretim dalının yenileme yatırımları ise 2020 yılı 100 birim kabul edildiğinde, 2021 yılında 1.071 birim, 2022 yılında 861 birim, SD’de ise 1.228 birim olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının yatırımlarının geri dönüş oranı (dönem kârı/öz sermaye) 2020 yılında 100 birim olarak kabul edildiğinde, 2021 yılında 164 birime yükselmiş, 2022 yılında 41 birime, SD’de ise -10 birime gerilemiştir.

4.8  Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

(1) Yerli üretim dalının başvuru konusu üründeki üretim miktarı, incelenen dönem itibarıyla düşüş göstermektedir. SD’de 2020 yılına göre üretim miktarında %5 oranında bir düşüş olduğu görülmektedir.

(2)  Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründeki yurt içi satış miktarının incelenen dönem boyunca baz yıla göre düşüş gösterdiği gözlemlenmekte olup SD’de, 2020 yılına göre %13 oranında bir düşüş olduğu görülmektedir.

(3) Yerli üretim dalının başvuru konusu üründeki yurt içi satışlardan birim kârlılığının 2021 ve 2022 yıllarında 2020 yılına göre artış gösterdiği görülmekle birlikte, SD’de eksi seviyelerde seyrettiği, 2020 yılı ile SD karşılaştırıldığında, SD’de söz konusu birim kârlılık endeksinin %118 oranında düşüş gösterdiği görülmektedir. Bu kapsamda, yerli üretim dalının yurt içi satışlardan birim kârlılığının düşüş seyrinde olduğu gözlemlenmiştir.

(4) Yerli üretim dalının kapasitesinde cüzi de olsa bir artış olmasına rağmen üretimindeki düşüşe paralel olarak, kapasite kullanım oranının 2020, 2021 yılları ve SD’de düşüş gösterdiği görülmektedir.

(5) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürün stok miktarında 2020 yılına göre SD’de %48 oranında bir artış olduğu görülmektedir.  Bu çerçevede, stok çevrim hızının da anılan dönemde düştüğü görülmektedir.

(6) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürüne yönelik ürün nakit akışının SD’de azaldığı gözlemlenmektedir.

(7) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürünün Türkiye tüketiminden aldığı pazar payının 2020-2022 yılları ile SD’de baz yıla göre %16 oranında düşüş gösterdiği görülmektedir.

(8) Yerli üretim dalının soruşturma konusu ürüne yönelik verimliliğinin SD’de azaldığı gözlemlenmektedir.

(9) Kimi ilgili taraflarca, yerli üretim dalının başvurularındaki zarar delillerinin bir damping soruşturması açılmasını haklı kılacak mahiyette olmadığı, bununla birlikte gizli olmayan özette aralık vermek suretiyle sunulan verilerin yeterli olmadığı ve kimi verilerin daha açık paylaşılması gerektiği ileri sürülmüştür. Yapılan incelemede, ilgili tarafların zarara yönelik iddialarının damping, zarar ve illiyet bağına ilişkin başvuruda yer alması gereken yeterli delillere halel getirecek yahut bunları aksi yönde değiştirici nitelikte olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte, yerli üretim dalı tarafından sunulan gizli olmayan özette yer alan verilerin, ticari sır niteliğinde olmaları nedeniyle Yönetmeliğin 22 nci maddesi uyarınca kamuya açık bir şekilde paylaşılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir

(10) Kimi ilgili taraflarca, yerli üretim dalı tarafından gerçekleştirilen yenileme ve kapasite artışı öngören yatırımların, sektörün gelecekteki olumlu satış beklentileri doğrultusunda yapıldığı ve yatırımlar ile amortismandaki artışın da zarara neden olan bir unsur olduğu ileri sürülmektedir.

(11) İlgili taraflarca da gündeme getirildiği üzere yerli üretim dalının tevsi ve yenileme yatırımı endeks değerlerinin incelenen dönemde önemli bir artış trendini takip ettiği görülmektedir. Öncelikle, incelenen dönemde yerli üretim dalının soruşturma konusu ürüne yönelik tevsi ve yenileme yatırımları bulunmakla birlikte anılan endeks değerleri yalnızca soruşturma konusu ürüne dair yatırımları değil yerli üretim dalının firma geneli yatırımlarını temsil etmektedir. Öte yandan, yatırım trendlerinin doğru analiz edilebilmesi için baz alınan yılın etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu anlamda, 2020 yılı, yatırım değerlerinin oldukça düşük seviyelerde gerçekleştiği bir dönem olduğundan, bu yılın baz yıl olması, yapılan yatırımların olağandışı seviyelerinin üzerinde görünmesine neden olmuştur. Dolayısıyla yatırımlarda gözlemlenen artış aslında olağan dışı bir yükselişin değil, düşük baz yılı etkisinin yansımasıdır.

(12) Nihai bildirim sonrasında, Taghleef firması tarafından, yerli üretim dalının 2023 yılı sonu ve sonrasında devreye almış olduğu ilave kapasitelerinin soruşturma kapsamında değerlendirmeye alınmamış olduğu ifade edilmiştir. Ancak, soruşturmaya ilişkin zarar inceleme dönemi, 1/1/2020-30/6/2023 aralığını kapsadığından bahse konu kapasite artışları inceleme dönemi dışında yer almakta olup zarar analizinde yer almamaktadır.

(13) Nihai bildirim sonrasında, Flex P. Films firması tarafından, yerli üretim dalının önemli genişleme ve yenileme yatırımları yapmasına karşın kapasitesinin sabit kaldığı, amortisman giderlerinde ise bir artış gözlemlendiği ileri sürülmüştür. Ancak, firmaların tevsi ve yenileme yatırımları firma geneli veriler olup yalnızca soruşturma konusu ürüne ilişkin yapılan yatırımları temsil etmemektedir. İlaveten, zarar inceleme döneminde soruşturma konusu ürüne dair tevsi yatırım bulunmadığından kapasite artışı gözlemlenmemekte olup, amortisman giderlerindeki artış soruşturma konusu ürüne ilişkin yenileme yatırımlarından kaynaklanmaktadır.

(14) Öte yandan, bazı ilgili taraflarca, yerli üreticilerin fiyat, termin ve teslim konularında iç piyasaya kıyasla ihracat pazarlarını önceliklendirdiği, kalan kapasitesi ile de Türkiye pazarını beslemeye yöneldiği iddia edilmektedir. Bu kapsamda, yerli üretim dalı tarafından, birincil önceliklerinin her zaman Türkiye pazarındaki müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması olduğu ifade edilmiştir. Bununla birlikte, ticaretin doğası gereği de lojistik avantaja sahip olan iç piyasadaki müşterilere tedarikte öncelik sağlanmasının daha makul olduğu ifade edilmiştir. Bu kapsamda, yerli üretim dalının üretim kapasitesinin, soruşturma konusu ürünün Türkiye toplam talebinin önemli ölçüde üstünde olduğu; hem yurt içi hem de yurt dışı talepleri rahatlıkla karşılayabilecek bir seviyede olduğu değerlendirilmektedir. Öte yandan, yerli üretim dalının yurt içi satış miktarlarının incelenen dönem boyunca yurt dışı satış miktarlarının üzerinde seyrettiği de dikkate alındığında ihraç pazarlarının önceliklendirildiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır.

(15) Termin ve teslim sürelerine dair iddialar hususunda ise yerli üretim dalı tarafından, yoğun talep dönemlerinde üretim hatlarında geçici yoğunluk yaşanabileceği ve bu dönemlere özgü olarak termin sürelerinde uzamalar görülebileceği kabul edilmekle birlikte, yerli üretim dalının kontratlı olarak çalıştığı müşterilere 15 gün içinde üretim taahhüdüyle hizmet verdiği ifade edilmiştir. Termin sürelerinde yaşanan sıkıntıların önemli ölçüde son anda gelen müşteri taleplerinin karşılanması noktasında yaşandığı belirtilmiştir.

(16) Kimi ilgili taraflarca da yerli üretim dalının Türkiye pazarının ihtiyacını karşılayacak seviyede olmamasının nedeni üretim hatlarının eskiliği olarak ifade edilmiş ve yerli üretim dalınca orta ve büyük ölçekli müşterilere öncelik tanındığı, daha küçük ölçekli müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanamadığı iddia edilmiştir. Soruşturma konusu ürün ithalatının da bu sebeplerle ortaya çıkan açığın kapatılmasını teminen yapıldığı ifade edilmiştir. Soruşturma esnasında elde edilen bilgi ve bulgulara göre, yerli üretim dalının üretim bantlarının Türkiye pazarının ihtiyacından fazlasını karşılayacak kapasiteye ve teknolojik yetkinliğe sahip olduğu değerlendirilmektedir. Öte yandan, yerli üretim dalının müşteri portföyü incelendiğinde orta ve büyük ölçekli firmaların öne çıktığına dair bir gözlem yapılmamıştır.  

(17) Nihai bildirim sonrası Flex P. Films firması tarafından yerli üretim dalının yurt içi satışlarındaki düşüşün, Covid-19 küresel salgını sonrası bir normalleşme kapsamında küresel fiyat düşüşleri ile paralellik arz ettiği ifade edilmiştir. Ancak, BOPP film genel ithalatının birim fiyatları ile soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatının birim fiyatları incelendiğinde, küresel bir fiyat artış veya azalış eğilimi gözlemlenmemiştir.

(18) İlaveten, nihai bildirim sonrası iletilen bazı görüşlerde yerli üretim dalının ekonomik göstergelerindeki bozulmanın 2020 yılının baz yıl olmasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu kapsamda, ekonomik göstergelerde SD’de gözlemlenen bozulmanın baz yıldan bağımsız olduğu, hatta 2021 ve 2022 yılları baz alındığında kimi göstergelerde yaşanan bozulmanın daha ciddi seviyelerde olduğu gözlemlenmektedir.

(19) Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin bütüncül olarak değerlendirilmesi neticesinde; incelenen dönemde soruşturma konusu ürünün üretim, yurt içi satış miktarı, stok miktarı ve stok değeri, ürün nakit akışı, verimlilik, kapasite kullanım oranı ve pazar payı gibi temel ekonomik göstergelerinde bozulma olduğu ve yurt içi satışlardan birim kârlılığın SD’de birim zarara dönmüş olduğu görülmektedir.

4.9 Zarara ilişkin değerlendirme

(1) Soruşturma konusu ürünün ÇHC’den gerçekleşen ithalatının 2020 yılından SD’ye mutlak olarak %136 oranında önemli bir artış gösterdiği görülmektedir.

(2) ÇHC menşeli ithalatın soruşturma konusu ürünün genel ithalatı içerisindeki payının ise %12 seviyesinden %16 seviyesine çıktığı görülmektedir.

(3) ÇHC menşeli ithalatın Türkiye’nin tüketiminden aldığı payın 2020 yılı 100 birim kabul edildiğinde, SD’de 228 birime (%118 artış) yükseldiği görülmektedir.

(4) ÇHC menşeli ithalatın birim fiyatları 2020 yılından SD’ye artış trendinde olmasına rağmen incelenen dönem boyunca genel ithalatın birim fiyatlarının altında seyretmiştir.

(5) CPPIA tarafından, incelenen dönemde ÇHC menşeli ithalat ile tüketimin paralel seyrettiği, ÇHC menşeli ithalattaki artışın tüketim artışından kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Ancak ÇHC’den gerçekleşen soruşturma konusu ürün ithalatı ve Türkiye tüketimi incelendiğinde, yıllar itibarıyla bir paralellik bulunmadığı, verilerin dalgalı seyrettiği gözlemlenmektedir. ÇHC menşeli ithalatın 2022 yılına kıyasla artış gösterdiği, SD’de ise tüketimde düşüş yaşandığı görülmüştür. Bu nedenle, ÇHC menşeli ithalat artışını tüketim eğilimine bağlamak mümkün görünmemektedir.

(6) CPPIA, incelenen dönemde ÇHC menşeli ithalatın toplam ithalat içindeki payının büyük ölçüde aynı seviyelerde kaldığını ve bu payın yerli üretim dalına zarar verecek düzeyde olmadığını ileri sürmüştür. Ancak yapılan analizler, incelenen dönemde ÇHC menşeli ithalatın payının %5 oranında arttığını ve Türkiye’nin toplam tüketimi içindeki payının yaklaşık iki katına çıktığını göstermektedir. Bu çerçevede, incelenen dönem boyunca ÇHC menşeli ithalatın hem mutlak hem de nispi olarak artış gösterdiği tespit edilmiştir.

(7) Ayrıca CPPIA tarafından, ÇHC menşeli ithalatta gerçekleşen artışın 2020 yılında ithalatın çok düşük seviyede olmasından kaynaklandığı, aslında 2015 yılından bu yana gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğine oturmuş bir ithalat görünümünün mevcut olduğu ifade edilmektedir. Bu çerçevede, iş bu raporun 1.4 üncü maddesinde belirtildiği üzere, zarar inceleme dönemi 1/1/2020-30/6/2023 arasındaki dönemi kapsadığından, anılan dönem dışındaki veri ve göstergelerin değerlendirmeye alınması mümkün bulunmamaktadır.

(8) ÇHC Ankara Büyükelçiliği ve CPPIA tarafından, soruşturma açılışını müteakip ve nihai bildirim sonrasında, SD’de 2022 yılına kıyasla yaşanan ÇHC menşeli ithalat artışının 1/7/2022-31/12/2022 döneminde gerçekleşen ithalat miktarının hem 2022 yılı hem de SD içinde yer almasından kaynaklandığı ve aynı verinin iki kere hesaba katılmasının piyasadaki gerçek durumu doğru olarak yansıtmayan, fiktif bir artış görüntüsü verdiği iddia edilmiştir. Ancak, zarar inceleme dönemi, başvuru tarihinde mevcut olan en güncel veriyi içerecek şekilde belirlenmiştir. Soruşturma dönemi de en güncel veriyi içeren son 12 aylık döneme tekabül etmektedir. Dolayısıyla, bahse konu dönemin hem 2022 hem de SD’de yer alması ile fiktif bir artış görünümü yakalanmasının hedeflendiği yönündeki iddianın aksine 1/1/2023-30/6/2023 dönemi 1/1/2022-30/6/2022 dönemi ile sağlıklı bir biçimde karşılaştırma olanağı sağlamıştır.  

(9) Soruşturma konusu ürünün Mısır’dan gerçekleşen ithalatının 2020 yılından 2022 yılına mutlak olarak ciddi bir artış gösterdiği görülmektedir. 2020 yılında 2.401 ton seviyelerinde gerçekleşen Mısır menşeli ithalat %548 oranında bir artış göstererek 2022 yılında 16 bin ton seviyelerine yükselmiştir. 2022 yılından SD’ye ise çok küçük düşüş olmakla birlikte; SD ile baz yıl olan 2020 yılı karşılaştırıldığında %537 oranında bir artış gözlemlenmektedir.

(10) Mısır menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki payının ise 2020 yılında %6 olarak gerçekleşmişken SD’de %21’e yükseldiği görülmektedir.

(11) Mısır menşeli ithalatın Türkiye’nin tüketiminden aldığı pay ise 2020 yılı 100 birim kabul edildiğinde, 2021 yılında 562 birim, 2022 yılında 613 birim ve SD’de 616 birim seviyelerinde gerçekleşmiştir.

(12) Mısır menşeli ithalatın ağırlıklı ortalama birim fiyatları dalgalı bir seyir izlemekle birlikte, SD’de genel ithalatın birim fiyatlarının oldukça altında kalmaktadır.

(13) Rusya menşeli ithalatın 2020 yılından SD’ye mutlak bir artış trendinde olduğu görülmektedir. 2020 yılında 49 ton seviyesinde gerçekleşen ithalat, 213 kat gibi ciddi bir seviyede bir artış göstererek, SD’de 10.581 ton seviyesine yükselmiştir.

(14) Rusya menşeli ithalatın Türkiye toplam ithalatından aldığı payın incelenen yıllarda %0,1’den %15 seviyelerine çıktığı görülmektedir.

(15) Rusya menşeli ithalatın Türkiye tüketiminden aldığı payın ise 2020 yılından SD’ye %5 oranında bir artış kaydettiği görülmektedir.

(16) Rusya menşeli ithalatın ağırlıklı ortalama birim fiyatlarının 2020 yılından itibaren düşüş trendinde olduğu ve ithalatın artış gösterdiği 2022 ve SD’de genel ithalatın birim fiyatlarının oldukça altında seyrettiği görülmektedir.

(17) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalat birlikte değerlendirildiğinde, 2020-2022 yılları ile SD’de mutlak bir artış içerisinde olan ithalatın, 2020 yılında 7.534 ton seviyelerinden %402 oranında bir artışla SD’de 37.858 tona yükseldiği görülmektedir.

(18) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın genel ithalat içerisindeki payının ise 2020 yılında %18 seviyesinden SD’de %52 seviyesine yükseldiği görülmektedir.

(19) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye tüketiminden aldığı pazar payının 2020 yılı 100 birim kabul edildiğinde SD’de 486 birim seviyesine yükseldiği görülmektedir.

(20) Soruşturma konusu ülkeler menşeli ağırlıklı ortalama birim fiyatlarının incelenen dönem boyunca, genel ithalatın ortalama birim fiyatlarının altında seyrettiği görülmektedir.

(21) Soruşturma konusu ülkeler pazar paylarını önemli ölçüde artırırken, yerli üretim dalının pazar kaybı yaşadığı görülmektedir. Yerli üretim dalının 2020 yılından SD’ye %16 oranındaki pazar kaybının, başvuru konusu ülkelerin Türkiye tüketiminden aldıkları payda yaşanan %14 oranındaki artış kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir.

(22) CPPIA ve Taghleef firması, başvurunun gizli olmayan özeti içerisinde yer alan “I-4.iii Yerli Üretim Dalının Ekonomik Göstergeleri” tablosunda dikey kullanım olarak belirtilen ürün miktarının tüketim hesabına dahil edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Yapılan yerinde doğrulama incelemeleri sırasında, yerli üretim dalı içerisinde yer alan firmalardan birinin, hâlihazırda metalize ve pörlize ürün tipleri olarak yurt içi ve yurt dışı satış verilerinin içinde beyan edilen baz film üretim miktarını sehven dikey kullanım olarak da beyan ettiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla, ne anılan firmanın ne de yerli üretim dalı olarak sayılan diğer firmaların dikey kullanımı bulunmadığından tüketim hesabına dahil edilmesi gereken bir şirket içi transfer miktarı bulunmamaktadır.

(23) Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını önemli seviyelerde kırdığı ve baskıladığı tespit edilmiştir.

(24) Nihai bildirim sonrası ÇHC Ankara Büyükelçiliği tarafından iletilen görüşlerde, ÇHC menşeli ithalatın artmadığı, Türkiye’deki yerli üretim dalı nezdinde zarara sebep olmadığı ve ithalatın birim fiyatlarının önemli ölçüde yükselerek herhangi bir fiyat etkisine sebep olmadığı ileri sürülmüştür. Bu kapsamda, ÇHC menşeli ithalatın incelenen dönemde mutlak olarak %136 oranında bir artış gösterdiği gözlemlenmekte olup söz konusu ithalatın birim fiyatlarının incelenen dönem boyunca genel ithalatın birim fiyatlarının altında seyrettiği değerlendirilmektedir. Bununla beraber, ÇHC menşeli ithalatın yerli üretim dalının yurt içi satış fiyatlarını CIF bedelin %1<X%10’u aralığında bir oranda kırdığı tespit edilmiştir.

(25) Soruşturma açılışını müteakip ve nihai bildirim sonrasında kimi ilgili taraflarca iletilen görüşlerde, ithal edilen ürünlere uygulanmakta olan gümrük vergisi, İGV, gözetim uygulamaları ve KDV gibi mali yükümlülüklerin yerli üreticiler için hâlihazırda koruyucu bir etki sağladığı; söz konusu yükümlülüklerin varlığı göz önünde bulundurulduğunda, ithal ürünlerin yerli üreticiler üzerinde baskı oluşturacak düzeyde bir fiyat kırılmasına veya haksız rekabet ortamının oluşmasına sebebiyet veremeyeceği belirtilmiştir.  Ancak, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın, yerli üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla soruşturma dönemi için yapılan fiyat kırılması ve fiyat baskısı hesaplarında dikkate alınması gereken tüm mali yükümlülükler hesaba katılmış olup söz konusu yükümlülüklere rağmen anılan ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını önemli seviyelerde kırdığı ve baskıladığı görülmektedir.

(26) Zarar inceleme döneminde yerli üretim dalının ürünün üretim, yurt içi satış miktarı, stok miktarı ve stok değeri, ürün nakit akışı, verimlilik, KKO ve pazar payı, yurt içi satışlardan birim kârlılık, toplam birim kârlılık gibi temel ekonomik göstergelerinde önemli bozulmalar olduğu gözlemlenmiştir.

(27) Nihai bildirim sonrası ÇHC Ankara Büyükelçiliği tarafından iletilen görüşlerde ise yerli üretim dalının bilanço aktif toplamı, öz sermayesi ve net satışları gibi bazı temel ekonomik göstergelerinde artış gözlemlendiği belirtilmiştir. Ancak bahse konu göstergeler, firma genel verileri temsil etmekte olup bu göstergelerde görülen olumlu seyrin yerli üretim dalının soruşturma konusu ürüne ilişkin zarar durumunu ortadan kaldırabilecek nitelikte olmadığı değerlendirilmektedir.

5.     DAMPİNGLİ İTHALAT İLE ZARAR ARASINDAKİ NEDENSELLİK BAĞI
5.1 Dampingli ithalatın zarar üzerindeki etkisi

(1) Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatın dampingli olduğu iş bu raporun 3 üncü bölümünde tespit edilmiştir.

(2) Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalat 2020-SD döneminde artış göstermiştir. Öyle ki anılan dönemde ÇHC’den gerçekleşen ithalat %136 oranında; Mısır’dan gerçekleşen ithalat %537 oranında; Rusya’dan gerçekleşen ithalat ise 213 kat artış göstermiştir.

(3) Soruşturma konusu ülkelerin 2020-SD döneminde Türkiye pazarından aldıkları pay da önemli ölçüde artış göstermiştir. Anılan dönemde ÇHC’nin pazar payının %128 oranında, Mısır’ın pazar payının %516 oranında, Rusya’nın pazar payının ise %20.621 oranında artış gösterdiği gözlemlenmektedir.

(4) Anılan dönemde %3 oranında büyüyen Türkiye pazarında yerli üretim dalının ise %16 oranında pazar kaybı yaşadığı gözlemlenmektedir. Yerli üretim dalının pazar kaybının, dampingli olduğu tespit edilen soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye pazarından aldığı payda yaşanan önemli artış kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir.

(5) Dampingli olduğu tespit edilen soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını önemli seviyelerde kırdığı ve baskıladığı tespit edilmiştir.

(6) Zarar inceleme döneminde yerli üretim dalının ürünün üretim, yurt içi satış miktarı, stok miktarı ve stok değeri, ürün nakit akışı, verimlilik, KKO ve pazar payı, yurt içi satışlardan birim kârlılık gibi temel ekonomik göstergelerinde önemli bozulmalar olduğu gözlenmiştir.

(7) Bunların yanı sıra, dampingli olduğu tespit edilen ithalat ile yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde meydana gelen zararın, ikisi arasındaki illiyet bağının mevcudiyetini gösterir nitelikte eşzamanlı olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda, yerli üretim dalında görülen maddi zarar ile soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın ve bu ithalatın pazar payındaki artışın eş zamanlı olduğu, ayrıca aynı dönemde söz konusu ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını kırdığı ve baskıladığı dikkate alındığında, yerli üretim dalındaki maddi zararın ana kaynağının soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalat olduğu değerlendirilmektedir.

5.2 Zarara neden olabilecek diğer unsurlar

(1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, yerli üretim dalı üzerinde meydana gelen maddi zarar ile dampinge konu ithalat arasındaki nedensellik bağının incelenmesi esnasında zarara etki edebilecek bilinen diğer unsurlar incelenmiştir.

5.2.1 Tüketimdeki değişiklikler

(1) Soruşturma konusu ürünün Türkiye pazarının 2021 ve 2022 yılları ile SD’de, 2020 yılına göre genişleme trendi içerisine girmiş olduğu ve zarar inceleme döneminde talepte daralma yaşanmadığı, aksine Türkiye tüketiminin incelenen yıllar ve dönem itibarıyla arttığı görülmektedir. Bununla birlikte, soruşturma konusu ürünün kullanım alanı ve kullanıcı algılamasının genel itibarıyla aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik olmadığı değerlendirilmektedir.

5.2.2 Diğer ülkeler menşeli ithalat

(1) Soruşturma konusu ülkeler haricindeki diğer ülkeler menşeli ithalatın zarar inceleme dönemindeki gelişimi incelendiğinde, söz konusu ithalatın payının sürekli bir düşüş eğilimi içinde olduğu tespit edilmiştir.

5.2.3 Yerli üretim dalının yurt dışı satışları

(1) Yerli üretim dalındaki zararın yurt içi satışlardan mı yoksa yurt dışı satışlardan mı kaynaklandığı incelendiğinde, yerli üretim dalının toplam satışlarının incelenen dönemde %50’sinden fazlasını yurt içi satışlarının oluşturduğu görülmüştür. Bununla birlikte, yerli üretim dalının incelenen dönemdeki yurt dışı satışlardan birim kârlılığın, mutlak olarak yurt içi satışlardan birim kârlılıktan daha yüksek seviyelerde gerçekleştiği, yurt içi satışlardan birim kârlılığın %118 düşüş ile eksi seviyelerde seyrettiği, yurt dışı satışlardan birim kârlılığın %39 seviyesinde düşüş gösterdiği görülmektedir. Bununla beraber, yurt dışı satışların miktarı incelenen dönemde %2 artış göstermektedir. Yukarıda ifade edilen hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yerli üretim dalındaki zararın yurt içi satışlardan kaynaklandığının muhtemel olduğu tespit edilmiştir.

(2) Rusya Ticaret Mümessilliği tarafından, ChemAnalyst’in pazar araştırmaları verilerine dayanarak, 2023 yılının ilk yarısında Avrupa pazarında BOPP film fiyatlarında yaşanan belirgin düşüşün, polipropilen maliyetlerindeki önemli düşüş ile doğrudan ilişkili olduğunun düşünüldüğü belirtilmiştir. Bu çerçevede, Türk üreticilerin Avrupa pazarındaki rekabet avantajlarını koruyabilmek adına, ürünün ortalama satış fiyatlarını bilinçli bir şekilde düşürmelerinin ve bu doğrultuda üretim maliyetlerini karşılamak için kârlarının bir kısmından feragat ettiklerinin muhtemel olduğu ifade edilmiştir.

(3) Ancak, incelenen dönem boyunca gözlemlenen ithalat artışı ve dampingli ithal birim fiyatlar göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa ile rekabet avantajını sürdürebilmek adına yerli üreticilerin fiyatlarını düşürdüğü yönündeki iddialar makul bulunmamaktadır. Avrupa menşeli ithalatın birim fiyatlarının hâlihazırda yüksek seviyelerde seyrettiği görülmekle birlikte, iç piyasada kârlılığın, ihracat satışlarındaki kârlılıkla kıyaslandığında incelenen dönem itibarıyla önemli ölçüde düştüğü ve yerli üretim dalının zarar durumuna geçtiği tespit edilmiştir. Ayrıca, yurt içi birim satış fiyatlarının incelenen dönem boyunca ihracat birim satış fiyatlarının altında gerçekleşmesi, fiyat kırılması ve fiyat baskılarının, ihracat kapsamında uygulanan fiyatlandırma stratejilerinden kaynaklanmadığını göstermektedir.

(4) Öte yandan, ÇHC Ankara Büyükelçiliği tarafından yerli üretim dalının yurt dışı satışlarında “belirgin bir düşüş” yaşandığı ileri sürülmüştür. Ancak ilgili dönemde yurt dışı satışlarında %2 oranında bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Dolayısıyla, yurt dışı satışlardaki gelişmelerin yerli üretim dalı üzerinde oluşan zarara herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

5.2.4 Diğer unsurlar

(1) Soruşturma açılışını müteakip ve nihai bildirim sonrasında, ÇHC Ankara Büyükelçiliği ve CPPIA tarafından, ÇHC menşeli ithalatın Covid-19 küresel salgını sebebiyle 2020 ve 2021 yıllarında çok düşük seviyelerde olduğunu, salgının etkilerinin ortadan kalkması ile birlikte aslında ithalatın salgın öncesi dönemlerdeki seviyesine döndüğü ifade edilmiştir. Öncelikle, incelenen dönemin ilk yılı olan 2020 yılında ÇHC menşeli ithalatın toplam ithalat içindeki payı %11,8 gibi önemli bir seviyede olup en fazla ithalat yapılan ikinci ülke konumundadır. ÇHC menşeli ithalatın artış eğiliminde olduğu 2022 yılı ve SD incelendiğinde ise ÇHC’nin Türkiye’nin ithalatından sırasıyla %14,4 ve %16,5 gibi paylar alarak yine en fazla ithalat gerçekleştirilen ikinci ülke konumunda yer aldığı görülmektedir. Bu durumda, ÇHC’nin dampingli olduğu tespit edilen ithalat miktarını ve ithalattan aldığı payı arttırarak Türkiye pazarındaki varlığını koruduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, küresel salgın yaşanmamış olsaydı ÇHC menşeli ithalatın incelenen dönem boyunca artış eğiliminde olmayacağı iddiası bir tahminden öteye geçememektedir.

(2) Bunun dışında, anılan dönemde, teknolojik değişmeler, tüketim alışkanlıkları, yerli üreticilerin kendi aralarındaki rekabet gibi diğer unsurlarda önceki yıllara göre olumsuz bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir.

 

(3) Sonuç olarak, illiyet bağı değerlendirmesi kapsamında incelenen söz konusu hususların, dampinge konu ithalat ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan maddi zarar arasındaki illiyet bağını zayıflatacak veya tümüyle ortadan kaldıracak nitelik ve güçte olmadığı değerlendirilmiştir.

6. SONUÇ

(1) Yürütülen soruşturma sonucunda, ÇHC, Mısır ve Rusya menşeli “BOPP film” ürünü ithalatının dampingli olduğu ve yerli üretim dalında maddi zarara neden olduğu tespit edilmiştir.

(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile kamu yararı ilkesi çerçevesinde 3577 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca da az oranlı önlem uygulanması temelinde, aşağıdaki tabloda GTİP’i, eşya tanımı ve menşe ülkeleri belirtilen eşyanın aşağıdaki tabloda gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlem uygulanmasına karar verilmiştir.

GTİP

Eşyanın Tanımı

Menşe Ülke

Firma Ünvanı

Dampinge Karşı Önlem (CIF Bedelin Yüzdesi)

3920.20.21.00.19

Diğerleri

Çin Halk Cumhuriyeti

Suqian Gettel Plastic Industry Co., Ltd.

51,70

Zhejiang Fulai New Materials Co., Ltd.

16,76

Diğerleri

62,94

Mısır Arap Cumhuriyeti

Cairo Company for Manufacturing Packaging Materials (Copack) S.A.E.

27,37

Flex P. Films (Egypt) S.A.E.

14,96

Taghleef Industries S.A.E.

12,85

Diğerleri

42,62

Rusya Federasyonu

Tüm Firmalar

47,14

Mevzuatlara Dönmek İçin Tıklayınız.

Resmi Gazete İçin Tıklayınız.

Uzmanlarımız Tarafından Hazırlanan Bu Çalışmalarda Verilen Bilgilerden Dolayı Şirketimizin Yasal Sorumluluğu Bulunmamaktadır. Belirli Bir Konuya İlişkin Olarak İlgili Danışmana Başvurulması Tavsiye Edilmektedir.

Scroll to Top