Search
Close this search box.

Kaçakçılık Hakkında Yazı

Kaydet
Lütfen kayıt yapmak için giriş yapınız. Kapat

T.C.
BAŞBAKANLIK
Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.02.1.GÜM.0.06.00.08.233.2592
Konu :

03.12.2007/34158
GÜMRÜK VE MUHAFAZA BAŞMÜDÜRLÜĞÜNE

Müsteşarlığımıza intikal eden yazılardan, gerek 4926 gerekse 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun uygulandığı dönemlerde yabancı uyruklu şahıslara yönelik adli para cezalarının tahsiline ilişkin tebligatlarda sorun yaşandığı görülmektedir.

Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü’nden alınan 09.10.2007 tarihli ve 50988 sayılı yazıda, mülga 4926 sayılı Yasanın 28. maddesinde belirtilen tahsilat yöntemine 5607 sayılı Yasada yer verilmediği, ancak 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un amaç kısmında, anılan Kanun’un amacının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, mahkeme tarafından verilen ve kesinleşerek yerine getirilmesi onaylanan cezaya ilişkin hükmün Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine cezanın infazının, Cumhuriyet savcısı etrafından yerine getirileceğinin açık bir şekilde hükme bağlandığı, aynı kanunun 106. maddesinde ise adli para cezalarının infazının nasıl yapılacağının ayrıntılı bir şeklinde belirtildiği ifade edilmektedir.

Anılan yazıda;

Adli para cezasını içeren ilamın Cumhuriyet savcısı tarafından 30 gün içerisinde ödenmesi için hükümlüye 5275 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesi, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasının ödenmemesi durumunda Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapis kararı verilerek işlem yapılması gerektiği, ancak adli para cezasına hükümlü olan şahısların yabancı uyruklu olmaları ve yurtdışında ikamet etmeleri sebebiyle aşağıdaki şekilde uygulama yapılması gerektiği;

a) Yurtdışına gönderilecek tebligatlarda, tebligat yapılacak devlet ile Türkiye arasında bu konuda herhangi bir anlaşma veya sözleşme yoksa tebliğin, uluslar arası adli yardımlaşmanın esasını teşkil eden karşılıklılık ilkesi çerçevesinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 25. maddesinin 3 ve tebligat tüzüğünün 36. maddesinin 1. fıkraları uyarınca, yurt dışında bulunanlara tebliğ olunacak evrakın, tebligatı çıkaran merciin bağlı olduğu Bakanlık aracılığıyla Dışişleri Bakanlığına, oradan da o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderileceği,

b) İki taraflı ve çok taraflı sözleşmeler ile karşılıklı nezaket kuralları çerçevesinde, hukuki konularda adli makamlarca ve noterliklerce yurtdışında bulunanlara tebliği talep edilen evrakın, Bakanlıkları aracılığı ile diplomatik yoldan, tebliğin yapılacağı ülkedeki yetkili makamlara ulaştırılacağı, adli makamlar dışındaki merciler tarafından gönderilecek tebliğ evrakının da bu merciin bağlı bulunduğu Bakanlığa gönderilmesi gerektiği,

c) Her iki sözleşmenin uygulama alanının hukuki ve ticari adli ve gayri adli belgelerle sınırlı oluşu nedeniyle, idari, sosyal ve mali (vergi) alanlara ilişkin belgelerin sözleşme kapsamına girmediği,

d) Diğer taraftan, devletin cebri icra yetkilerinin coğrafi sınırları ile sınırlı olduğu ve adli para cezalarının yurtdışında tenzifini öngören akdedilmiş ikili bir sözleşme var ise bu yolla tahsil yapılabileceği,
Belirtilmektedir.

Bu itibarla, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında yabancı uyruklu şahıslara yönelik adli para cezalarının tahsiline ilişkin tebligatlarla ilgili işlemlerin Adalet Bakanlığı’nın yazısı ve 5275 sayılı Yasa uyarınca Cumhuriyet savcıları tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

Müsteşar a.
Arif KÜMBÜL
Genel Müdür Yrd.

DAĞITIM
Tüm Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerine

Gümrükler Genel Müdürlüğü İçin Tıklayınız.

Mevzuatlara Dönmek İçin Tıklayınız.

Uzmanlarımız Tarafından Hazırlanan Bu Çalışmalarda Verilen Bilgilerden Dolayı Şirketimizin Yasal Sorumluluğu Bulunmamaktadır. Belirli Bir Konuya İlişkin Olarak İlgili Danışmana Başvurulması Tavsiye Edilmektedir.

Scroll to Top