Search
Close this search box.

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Tebliği 2009/13

Kaydet
Please login

18.04.2009 Tarihli 27204 Sayılı Resmi Gazete

TEBLİĞ

Dış Ticaret Müsteşarlığından:

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2009/13)

BİRİNCİ KISIM

Genel Bilgi ve İşlemler

Mevcut önlem ve soruşturma

MADDE 1 – (1) Hindistan Cumhuriyeti (Hindistan), Çin Tayvanı ve Tayland Krallığı (Tayland) menşeli 5503.20.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında kayıtlı “Poliesterlerden devamsız lifler ” (polyester elyaf) maddesine yönelik olarak 29/7/2003 tarihli ve 25183 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2003/14 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlemesine İlişkin Tebliğ’le (2003/14 sayılı Tebliğ) dampinge karşı kesin önlem yürürlüğe konulmuştur.

(2) Diğer taraftan, Beyaz Rusya, Endonezya, Güney Kore, Çin Halk Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan menşeli polyester elyaf maddesine yönelik olarak da muhtelif tarihlerde yürürlüğe girmiş dampinge karşı önlem uygulamaları mevcuttur.

(3) Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland’a yönelik meri önlemin yürürlük süresinin bitiminden önce, 23/11/2007 tarihli ve 26709 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2007/18 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2007/18 sayılı Tebliğ) ile yerli üretim dalının önleme konu ürün ve ülkeler kapsamında bir nihai gözden geçirme soruşturması açılması talebinde bulunabileceği ilan edilmiştir.

(4) Advansa Sasa Polyester Sanayi Anonim Şirketi (Advansa A.Ş.) tarafından gerçekleştirilen ve Rifay Polipropilen Elyaf Sanayi ve Ticaret A.Ş.; Bozoğlu Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.; Alba Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.; Usaş Fiber Geri Kazanım Sanayi ve Ticaret A.Ş.; Eurofiber Tekstil Plastik Elyaf Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından desteklenen başvuru çerçevesinde anılan firmaların mevcut önlemin sona ermesi halinde damping ve zararın devam edeceği veya yeniden tekrarlanacağı yönündeki iddiaları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, 22/7/2008 tarihli ve 26944 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/22 sayılı Tebliğ’le (2008/22 sayılı Tebliğ) başlatılan nihai gözden geçirme soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; 4412 sayılı Kanun’la değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması sonuçlarını içermektedir.

Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi

MADDE 3 – (1) Soruşturma açılışını müteakip soruşturma konusu ürünün Müsteşarlık tarafından ticaret unvanları ve adresleri bilinen Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland’da yerleşik üretici/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca soruşturmaya konu ülkelerde yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen anılan ülkelerin Ankara’da bulunan Büyükelçilik ve temsilciliklerine soru formları gönderilmiştir.

(2) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup, tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(3) Bu kapsamda soruşturmaya tabi ülkelerden Hindistan’da yerleşik 2 firma, üretici/ihracatçı soru formlarını yanıtlayarak Müsteşarlık’a ulaştırmışlardır. Öte yandan, soruşturmaya tabi diğer ülkelerde yerleşik üretici ihracatçı firmalardan soru formlarına yönelik herhangi bir yanıt alınmamıştır.

(4) Soruşturmaya ilişkin tespit ve bilgileri içeren “Nihai Bildirim” ilgili tarafların bilgisine sunulmuş olup, bazı yerli üreticileri temsilen görüş yazısı göndermiş olan bir ihracatçı birliği haricinde ilgili taraflardan öngörülen süre zarfında Bildirim’e yönelik herhangi bir görüş alınmamıştır.

(5) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkur görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiştir.

Yerinde doğrulama soruşturması

MADDE 4 – (1) Yönetmeliğin 21’inci maddesi çerçevesinde herhangi bir yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmesine ihtiyaç görülmemiştir.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi

MADDE 5 – (1) Soruşturma açılışını takiben, soruşturma konusu ülkelerin diplomatik ve resmi temsilciliklerine ve Müsteşarlık tarafından ticaret unvanları ve adresleri bilinen soruşturmaya konu ülkelerdeki üretici/ihracatçı firmalara üretici/ihracatçı soru formu, şikayetin gizli olmayan metni ile soruşturma açılışına ilişkin 2008/22 sayılı Tebliğ’in örneği gönderilmiştir.

(2) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan nüshaları talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur.

Gözden geçirme dönemi

MADDE 6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının belirlenmesi için 1/1/2005–31/12/2007 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıştır.

İKİNCİ KISIM

Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün

Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün

MADDE 7 – (1) Soruşturma konusu ürün, Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland menşeli 5503.20.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında kayıtlı polyester elyaftır.

(2) Bahse konu ürün, çekim ve ısıl sabitleme işlemlerinden geçmiş polyester filamentlerin ya da devamlı lifler demetinin kullanım yeri ve amacına göre alıcı tarafından talep edilen boyda kesilmesi ile elde edilmekte ve tekstil ve dokusuz yüzeyler imalatında kullanılmaktadır.

(3) Yerli üretim dalı tarafından imal edilen polyester elyaf ile soruşturma konusu ülke menşeli polyester elyafların benzer ürün olduğu tespiti mevcut önleme esas soruşturmada (esas soruşturma) yapılmıştır. Bu soruşturmada ise, fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği, kullanım alanları, tüketici algılaması ve dağıtım kanalları bakımından yerli üretici tarafından üretilen ürün ile soruşturmaya konu ülkeler menşeli ürün arasında “benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılığın ortaya çıktığına ilişkin yeni bir bilgiye ulaşılmamıştır. Bu itibarla, 2003/14 sayılı Tebliğin 7’nci maddesinde soruşturma konusu ürün ve benzer ürüne yönelik tespitleri değiştirecek herhangi bir bilgi mevcut olmadığından anılan saptamalar geçerliliğini sürdürmektedir.

(4) Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde soruşturma konusu maddenin yukarıda belirtilen GTİP dışında bir sınıflandırma altında ithal edildiğine ilişkin herhangi bir bulgu edinilmemiştir. Öte yandan, soruşturma konusu madde haricinde bir maddenin mezkûr GTİP altında ithal edildiğine ilişkin bir itirazda da bulunulmamıştır. Bu nedenle soruşturma çerçevesindeki değerlendirmeler bahsi geçen GTİP altında gerçekleştirilen ithalatın tamamını kapsamaktadır.

(5) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değişiklikler, bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel

MADDE 8 – (1) Yönetmelik’in 35’inci maddesi çerçevesinde önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiştir.

(2) Bu çerçevede, soruşturmaya konu ülkelerdeki yerleşik kapasite, soruşturmaya konu ülkeler için Türkiye pazarının önemi, Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland’da mevcut yerleşik kapasitenin Türkiye’ye yönlendirilme olasılığı, üçüncü ülkeler tarafından soruşturma konusu ülkelere uygulanan önlemler, esas soruşturmada tespit edilen damping marjları başta olmak üzere dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimaline ilişkin diğer hususlar irdelenmiştir.

Soruşturma konusu ürünün uluslararası piyasasındaki gelişmeler

MADDE 9 – (1) Hindistan menşeli Indorama Synthetics Limited ihracatçı firmasının sunmuş olduğu bilgilere göre sentetik ve suni elyafların dünya çapındaki üretimleri incelendiğinde 2006 yılında, 2005 yılına nazaran %6,2 oranında üretim artışı yaşandığı ve toplam üretim miktarının 2005 yılındaki 38,8 milyon ton seviyesinden 2006 yılında 41,2 milyon ton seviyesine yükseldiği görülmektedir.

(2) 2006 yılı üretimi olan 41,2 milyon ton içerisinde soruşturma konusu ürünün de içinde bulunduğu polyester grubunun payı %67 olup, üretimin 2006 yılı için 27,7 milyon ton seviyesinde oluştuğu tespit edilmiştir. Dünya üretiminde diğer elyaf türlerine kıyasla en hızlı üretim artış oranına sahip olan polyester grubu üretiminin, 2006 yılında bir önceki yıla kıyasla %8,4 oranında artış kaydettiği anlaşılmaktadır.

(3) 2006 yılı verileri çerçevesinde 27,7 milyon ton seviyesindeki üretimin 11,7 milyon tonunun polyester elyaf; 16 milyon tonluk kısmının ise polyester filament olduğu görülmektedir. Her iki ürün tipinde bir önceki yıla kıyasla üretim artışı sırasıyla %7,9 ve %8,8 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir.

(4) Yarns and Fibers Araştırma Kuruluşunun 2007 Elyaf Raporuna göre, 2012 yılında sentetik ve suni elyafların üretiminin 44,5 milyon ton seviyesine ulaşacağı ve soruşturma konusu polyester grubunun dünya toplam suni ve sentetik elyaf üretimi içerisinde %77,5 oranında yer tutacağı öngörülmektedir.

(5) Soruşturma konusu ürünü de kapsayan polyester grubunda kapasitenin 2006 yılı itibariyle 36,41 milyon ton seviyesinde oluştuğu görülmüştür. Anılan kapasitenin 15,16 milyon tonluk kısmın polyester elyaf; 21,25 milyon tonunun ise polyester filamente ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Dünya polyester elyaf üretimine yönelik kapasite kullanım oranı ise 2006 yılı itibariyle yaklaşık %77’dir.

(6) Soruşturma konusu ürünün dünya tüketiminin 2000–2006 yılları arasında tekstil ve konfeksiyon üretiminde vaki artışla beraber yıllık %5,3 oranında arttığı görülmüştür. Bu çerçevede, 2006 yılında tüketim 11,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir.

Soruşturmaya konu ülkelerde yerleşik kapasite

MADDE 10 – (1) Soruşturma konusu ülkelerde yerleşik kapasiteye ilişkin inceleme çerçevesinde alt paragraflarda bulunan sonuçlara ulaşılmıştır.

a) Hindistan

(1) Hindistan tekstil ve hazır giyim endüstrisinin, Hint ekonomisinin en önemli işkolları arasında bulunduğu kabul edilmektedir. Bu itibarla, Yarns and Fibers Araştırma Kuruluşunun Hindistan Tekstil Endüstrisi Raporunda yer alan verilere göre, anılan işkolu ülkenin gayrisafi milli hasılasının %4’ünü ve sınai üretimin %20’sini oluşturmaktadır. Tekstil sektörü, doğrudan 35 milyon kişiye iş olanağı sunarken yan sanayiyle birlikte 47 milyon kişiye daha istihdam sağlamaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektörünün Nisan 2007- Mart 2008 döneminde ihracat içindeki payı %19 seviyesindedir.

(2) Hindistan Tekstil Bakanlığı Tekstil Komiserliği 2008 Yılı İstatistikleri Raporuna göre, ülkede soruşturma konusu ürüne yönelik yerleşik kapasitenin Nisan 2005- Mart 2006 döneminde 699 bin tondan 2007–2008 döneminde %63,3 nispetinde artışla 1.142 bin ton seviyesine ulaştığı görülmektedir. Yerleşik kapasitede yaşanan artışın, üretim rakamlarına da kısmen yansıdığı ve 2005-2006’da 628 bin ton olan toplam polyester elyaf üretiminin 2007–2008 döneminde %40 oranında artışla 879 bin ton seviyesinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda 2005–2006 yılında kapasite kullanım oranı %90 iken 2007–2008 döneminde %77 olarak tezahür ettiği saptanmıştır. Bu itibarla, atıl kapasitedeki artış dikkat çekicidir.

(3) Kapasite ve üretimde yaşanan artışların görünen etkisi ihracat rakamlarına da yansımaktadır. Bu çerçevede, 2005–2006 döneminde 43 bin ton olan soruşturma konusu ürün ihracatı, 2006–2007 döneminde %188 artışla 124 bin ton seviyesinde gerçekleşmiştir. Toplam sentetik ve suni elyaf ihracatı içinde polyester elyafın payı, 2005–2006 döneminde %68’den, 2006–2007 döneminde %85’e yükselmiştir.

(4) Uluslar arası Ticaret Merkezi (UTM) verilerine göre, Hindistan %5,67’lik payla soruşturma konusu üründe dünyanın beşinci büyük ihracatçısı konumundadır.

  1. b) Çin Tayvanı

(1) Çin Tayvanı, dünyanın önde gelen polyester elyaf üreticileri arasında bulunmaktadır. Yarns and Fibers 2007 Elyaf Raporuna göre, Çin Tayvanı’nın 2005 yılındaki üretimi 1.807 bin ton seviyesinde gerçekleşmiştir. UTM verilerine göre Çin Tayvanı’nın 2005 yılında üretiminin %30’una karşılık gelen 556 bin ton soruşturma konusu ürünü ihraç ettiği görülmektedir.

(2) Çin Tayvanı’nda yerleşik üreticilerin kapasite kullanım oranlarının %70 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde mevcut atıl kapasitenin önem arz ettiği değerlendirilmektedir.

(3) Avrupa Birliği tarafından Nisan 2006 tarihinde başlatılan damping soruşturması çerçevesinde 29 Aralık 2006–19 Haziran 2007 tarihleri arasında uygulanan geçici nitelikteki dampinge karşı önlem neticesinde Avrupa Birliği pazarının kısmen kapanması Çin Tayvanı’nda kaim üreticileri Türkiye, Rusya ve ABD pazarlarına yöneltmiştir.

(4) Sonuç itibariyle, Çin Tayvanı Gümrük Otoritesi Verilerine göre, Türkiye’ye 2007 yılında gerçekleşen ihracat, miktar temelinde bir önceki yıla nazaran %857 artarken, miktar temelinde ilgili üründe Çin Tayvanı’nın tüm ihracatında Türkiye’nin payı, 2006 yılında %0,28 seviyesinden 2007 yılında %3,82 seviyesine yükselmiştir.

c) Tayland

(1) Tekstil ve konfeksiyon sektörü, Tayland ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Asian Textile Business Dergisinin Şubat 2006 Sayısına göre, tekstil ve hazır giyim sektörü ülkenin gayri safi milli hasılasının %3’ünü, sanayi ürünleri üretiminin %10’unu oluşturmakta ve tüm sanayi sektöründeki istihdamın %8’ini bünyesinde barındırmaktadır.

(2) Öte yandan, Tayland soruşturma konusu ürünü de içine alan sentetik elyaf üretiminde önemli üreticiler arasında yer almaktadır. Nitekim, Fiber Organon yayınına (Haziran 2007) göre, meri önlemin yürürlüğe girdiği 2003 yılında 447 bin ton olan üretimin, 2007 yılı Mart ayı itibariyle %17 oranında artışla 524 bin ton seviyesine ulaşmış olduğu görülmektedir.

(3) UTM verileri çerçevesinde Tayland 2005–2007 döneminde Güney Kore, ÇHC ve Çin Tayvanı’nından sonra dördüncü büyük polyester elyaf ihracatçısıdır.

Üçüncü ülkelerce uygulanan ticaret politikası önlemleri

MADDE 11 – (1) Şikayet konusu ülkelere karşı üçüncü ülkelerin uyguladığı veya halen uygulamakta oldukları ticaret politikası önlemleri incelendiğinde, Avrupa Birliği’nin Çin Tayvanı menşeli polyester elyaflara Aralık 2006-Haziran 2007 tarihleri arasında sırasıyla %14,7 ve %29,5 oranlarında geçici önlem uyguladığı tespit edilmiştir. Geçici önlem, Haziran 2007 tarihinde topluluk menfaati şartının mevcut olmadığı gerekçesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.

Türkiye pazarının önemi

MADDE 12 – (1) Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim iş kolunda dünyanın sayılı üretici ve ihracatçıları arasında bulunması tekstil ve hazır giyim sektörünün başta gelen girdilerinden olan polyester elyaf talebini doğrudan etkilemektedir. Bu çerçevede 2008 yılı itibariyle Türkiye toplam polyester elyaf tüketiminin 160 bin ton seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir.

(2) Soruşturma konusu polyester elyaf maddesinin önemli ölçüde kullanıldığı iplik üretim sektörü incelendiğinde, İGEME 2008 Elyaf ve İplik Raporuna göre Türkiye, 500 fabrika, 7,5 milyon iğ ve 600 bini aşan rotor sayısıyla, Avrupa’nın birinci, dünyanın ise altıncı büyük iplik üreticisidir.

(3) Yine aynı rapora göre, polyester elyaf tüketimini doğrudan etkileyen hazır giyim sektöründe, Türkiye dünyanın beşinci büyük ihracatçısı konumundadır. Türkiye genelinde ihracata yönelik üretim yapan %90 oranında KOBİ niteliğine haiz 18.500 imalatçı/ihracatçı firma bulunmakta ve üretimin %65’i ihraç edilmektedir.

(4) Öte yandan dünya çapında sonuçlarını gösteren finansal krizin reel ekonomiye daha da tesir edeceği düşünülmektedir. Bu kapsamda, 2009 yılında tahmin edilen %0,4 global ekonomik büyüme temelinde tekstil ve hazır giyim sektöründe polyester elyaf talebinin düşüş gösterebileceği düşünülmekle beraber 2010 yılında öngörülen %1,9’luk büyüme çerçevesinde talepte tekrar artışların söz konusu olacağı mütalaa edilmektedir.

(5) Netice itibariyle, Türk hazır giyim ve tekstil endüstrisinin ihtiyaç duyduğu ana girdilerden olan polyester elyafa olan talep dalgalanma gösterse dahi Türkiye pazarının şikayet konusu ülkeler için önemini koruyacağı değerlendirilmektedir.

Talebi etkileyen unsurlar

MADDE 13 – (1) Soruşturma konusu ürünün ithalatçısı konumunda bulunan firmalar tarafından soru formlarına verilen yanıtlardan fiyatın talebi etkileyen öncelikli bir unsur olduğu anlaşılmaktadır.

Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları

MADDE 14 – (1) Mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden damping soruşturması çerçevesinde ilgili taraflardan elde edilen bilgi ve belgeler temelinde önleme konu ülkelerde yerleşik ve işbirliğinde bulunan firmalara yönelik münferit, diğer firmalar içinse ülkelere şamil damping marjları hesaplanmıştır.

(2) Mezkur soruşturma esnasında tespit edilen damping marjları soruşturma konusu ülkelerin önlemin yürürlükten kalkması halinde muhtemel davranışlarını yansıtacak önemli bir gösterge niteliği taşıdığından dikkate alınmıştır.

(3) Esas soruşturmada tespit edilen damping marjları Hindistan için %16,5 ila %23,9, Tayvan için %6,4 ila % 20,1, Tayland için ise %15,8 ila %22 arasında değişen oranlardadır.

Değerlendirme

MADDE 15 – (1) Tebliğin sekizinci maddesinde incelenen konu başlıklarının dampingin devamlılık arz edebileceğine veya yeniden tekrarlanabileceğine ilişkin gösterge niteliğinde veri içerdiği görülmektedir.

(2) Yapılan incelemeler neticesinde soruşturmaya konu ülkelerde önemli nitelikte yerleşik kapasite bulunduğu; kapasite artışına yönelik yatırımlar da dikkate alındığında mezkur ülkelerden vaki üretim ve ihracatın gelecek dönemde artarak devam etmesi için gerekli kapasitenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

(3) Türkiye iplik piyasası ve bu piyasayla doğrudan bağlantılı tekstil ve hazır giyim sektörlerinin temel girdilerinden olan soruşturma konusu ürüne yönelik talep önemli bir seviyede bulunmaktadır. 2008 yılının son çeyreğinde etkisi derinleşen finansal krizin reel ekonomiye etkisiyle ekonomide daralma yaşanmakla birlikte, Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyon üretim ve ihracatında dünyanın sayılı ülkeleri arasında bulunması, gerçek ve potansiyel bir pazar olması nedeniyle soruşturma konusu ülkeler açısından önemini muhafaza edeceği düşünülmektedir.

(4) Öte yandan, ithalatçılardan elde edilen veriler çerçevesinde soruşturma konusu ülkeler menşeli ürüne yönelik talebin fiyata duyarlı olması nedeniyle anılan ülkelerde yerleşik üretici/ihracatçıların fiyat kararları yerli üretim dalının satış fiyatı ve miktarlarını etkileyecek önemli bir unsurdur. Bu itibarla bilhassa, küresel çerçevedeki talep daralması neticesinde dünya ticaretinin 2009 yılında %3,5 oranında küçüleceği yönündeki tahminler temelinde soruşturma konusu ülkeler başta olmak üzere soruşturma konusu ürünün başat üreticilerinin mevcut kapasite ve kapasite kullanım oranları dikkate alındığında, uluslararası pazarlarını koruyabilmek için fiyatlarını düşürme yönünde bir baskıyla karşı karşıya kalabilecekleri değerlendirilmektedir. Nitekim Hindistan’da soruşturma konusu ürünün birim fiyatının Temmuz 2008-Ocak 2009 döneminde farklı ürün tiplerinde %15 ila %24 oranlarında gerilediği görülmüştür.

(5) Bu hususlar haricinde esas soruşturmada soruşturma konusu ülkelerde kaim işbirliği yapan üretici/ihracatçılara yönelik olarak firma temelinde, diğer firmalara yönelik ise ülke temelinde tespit edilen damping marjlarının seviyesi meri dampinge karşı önlemin mevcut olmadığı bir ortamda ilgili firmaların muhtemel davranışlarını ortaya koyan önemli bir göstergedir.

(6) Yapılan değerlendirmeler neticesinde, soruşturmaya konu ülkelerdeki yerleşik kapasitenin güçlü bir üretime işaret ettiği ve bu ülkelerdeki atıl kapasitenin Türkiye’ye kolaylıkla yönlendirileceği; önemli seviyedeki tekstil/konfeksiyon ürünleri üretimi nedeniyle Türkiye’nin şikayet konusu ülkeler bakımından pazar önemini sürdüreceği; mezkur ülkelerde kaim üretici/ihracatçıların Türkiye pazarını iyi tanımaları ve yerleşik dağıtım kanallarına sahip olmaları nedeniyle pazara hızlı nüfuz edebildikleri tespit edilmiştir. Esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarının önlemin mevcut olmadığı bir ortamda ilgili ülkelerdeki üretici/ihracatçıların fiyat temelli rekabetin yoğunlaştığı dönemlerde dampingli fiyatlarla ürün satma eğilimini gösterdiği ve mevcut küresel talep daralmasının böyle bir ortama zemin hazırladığı dikkate alındığında meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin devam edebileceğine veya tekrarlanabileceğine kanaat getirilmiştir.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel

MADDE 16 – (1) Önlemin yürürlükte olduğu dönemde, yerli üretim dalında zarar durumu ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel gelişmeler incelenmiştir. Bu çerçevede, ithalat miktar ve fiyatlarının muhtemel gelişimi, fiyat baskısı ile yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri incelenmiştir. İthalat verileri incelenirken, önlemin etkisini ve önlem sonrası duruma ilişkin eğilimleri görebilmek amacıyla gözden geçirme dönemini de içine alan 2003-2007 dönemi ele alınmıştır.

BİRİNCİ BÖLÜM

Önlem Konusu İthalatın Gelişimi

Maddenin genel ithalatı

MADDE 17 – (1) 2003 yılında 66.238.426 Kg olan ithalatın 2007 yılına geldiğinde %1,67 oranında artışla 67.352.964 Kg seviyesinde gerçekleştiği görülmüştür. Öte yandan, 2006 yılıyla kıyaslandığında 2007 yılındaki ithalatta miktar temelindeki artışın %20,5 düzeyinde olduğu görülmektedir.

(2) 2003–2007 dönemi arasında şikayet konusu ürünün toplam ithalatındaki değer artışının %67,9 düzeyinde olduğu tespit edilmiştir.

(3) 2003 yılında 0,989 ABD Doları/Kg olan birim fiyatın, petrol fiyatlarının da etkisiyle 2007 yılında %65 artışla 1,634 ABD Doları/Kg düzeyinde gerçekleştiği tespit edilmiştir.

Maddenin soruşturma konusu ülkelerden ithalatı

MADDE 18 – (1) Söz konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatın önlemin yürürlüğe girdiği 2003 senesinden sonra önlemin etkisiyle gerilediği, buna karşın 2007 yılında bir önceki yıla nazaran %168 artış kaydederek 12.402.716 Kg seviyesine ulaştığı görülmüştür. Netice itibariyle soruşturma konusu ülkelerin ithalat içindeki payı miktar temelinde 2006 yılında %8,27 iken, bu rakam 2007 yılında %18,41 olmuştur.

Önlem konusu ürünün Türkiye toplam tüketimi

MADDE 19 – (1) Soruşturma konusu ürünün Türkiye toplam tüketimi hesaplanırken 2007 yılına ait şikayetçi yerli üretici ile şikayeti destekleyen yerli üreticilerden temin edilen yurtiçi satış miktarları ilgili yıla ait toplam ithalatla toplanmıştır. Bu çerçevede 2005 yılında 100 olan tüketim endeksinin 2006 yılında değişmediği, 2007 yılında ise 108 olduğu görülmüştür.

Soruşturmaya tabi ülkelerin pazar payları

MADDE 20 – (1) Soruşturma konusu ülkelerin Türkiye pazarından aldıkları paylar incelendiğinde mezkur ülkelerin 2005 yılında 100 olan pazar payı endeksinin 2007 yılında 254 seviyesine yükseldiği; yerli üretim dalının 2005 yılındaki 100 olan pazar payı endeksinin ise 2007 yılında 97’ye gerilediği görülmüştür.

Fiyat kırılması ve fiyat baskısı

MADDE 21 – (1) Soruşturmaya konu ülkelerden gerçekleşen ithalatın Türkiye piyasasında oluşan fiyatlarının yerli üretim dalını oluşturan firmaların yurtiçi satış fiyatları üzerinde yarattığı etkiyi tespit edebilmek amacıyla fiyat baskısı incelenmiştir.

(2) Yerli üretim dalının 2005–2007 döneminde maliyet altı satışlar yaptığı göz önünde alındığında soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalı iç satış fiyatlarını baskı altında tuttuğu görülmüştür. Bu çerçevede, yerli üretim dalı ticari maliyetlerine makul kar eklenerek olması gereken iç piyasa satış fiyatları tespit edilmiş ve bu değerler soruşturmaya konu ithalatın Türkiye piyasasında oluşan ağırlıklı fiyatlarıyla karşılaştırılmıştır. Mevcut dampinge karşı önlemin dikkate alınmadığı bu karşılaştırma neticesinde 2007 yılında Hindistan ve Çin Tayvanı menşeli ithalatın yerli üretim dalı üzerinde sırasıyla %31,09 ve %32,88 oranlarında fiyat baskısı yarattığı saptanmıştır. Tayland’dan 2007 yılında ithalat bulunmadığı için fiyat baskısı hesaplanmamıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Yerli Üretim Dalının Durumu

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

MADDE 22 – (1) Önlem konusu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, yerli üretim dalını temsilen şikayetçi yerli üretici Advansa A.Ş’nin verileri dikkate alınmıştır.

(2) Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler esas alınmıştır.

a) Üretim

(1) 2005 yılı endeksi 100 kabul edildiğinde 2006 ve 2007 yılları arasında soruşturma konusu maddenin üretim endeksinin sırasıyla 96 ve 103 olduğu görülmüştür.

b) İç Satışlar, ihracat ve fiyatlar

(1) Yurt içi satışlarda miktar temelinde 2005 yılında 100 olan endeksin 2006 ve 2007 yıllarında sırasıyla 100 ve 110 düzeyinde gerçekleştiği; diğer taraftan yurtdışı satışların 2005 yılında 100 olan miktar endeksinin 2007 yılında 75 olduğu görülmüştür.

(2) 2005 yılında 100 olan yurtiçi toplam satış hasılası endeksinin 2006’da 98, 2007’de ise 100 olduğu tespit edilmiştir.

(3) 2005’de 100 olan yurtiçi satış birim fiyatları endeksinin ise 2006 yılında 98, 2007 yılında ise 91 olduğu saptanmıştır.

c) Maliyetler

(1) 2005–2007 döneminde yerli üretim dalının birim maliyetleri göz önüne alındığında 2005 yılında 100 olan birim sınai maliyet endeksinin 2006 ve 2007 yıllarında sırasıyla 100 ve 91 olarak gerçekleştiği; birim ticari maliyet endeksinin ise aynı dönemde sırasıyla 105 ve 89 olduğu tespit edilmiştir.

d) Ürün karı

(1) 2005 yılında yerli üretim dalının maliyetin altında satışlar gerçekleştirmesi nedeniyle endeks eksi değer ile başlatılmıştır. Bu çerçevede 2005 yılında -100 olan ürün toplam karı endeksinin 2006’da -153, 2007’de -71; birim ürün karı endeksinin ise 2006’da -152, 2007’de ise -71 seviyelerinde oluştuğu görülmüştür.

e) Kapasite ve kapasite kullanım oranı

(1) Yerli üretim dalı bakımından 2005 yılında 100 olan kapasite endeksinin 2006 ve 2007 yıllarında sabit kaldığı görülmüştür.

(2) Kapasite kullanım oranları ise 2005 yılında 100 iken 2006’da 96, 2007’de ise 103 seviyesinde gerçekleşmiştir.

f) Stoklar

(1) 2005 yılında 100 olan endeksin 2006’da 74, 2007’de ise 157 düzeyinde olduğu görülmüştür. Stok çevrim hızı 2005 yılında 100 iken 2006 yılında 136, 2007 yılında ise 70 olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılındaki stok artışının büyük ölçüde ihracattaki azalmadan kaynaklandığı görülmüştür.

g) İstihdam ve verimlilik

(1) 2005 yılında 100 olan doğrudan işçi endeksinin 2006’da 108, 2007’de ise 107 seviyesinde gerçekleştiği tespit edilmiş; verimliliğin 2005’te 100 olan endeksinin, 2006’da 89, 2007’de ise 96 olduğu saptanmıştır. Verimlilikteki düşüşün büyük ölçüde istihdamdaki artıştan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

h) Nakit akışı

(1) 2005 yılında maliyet altında yapılan satışlar nedeniyle -100 olan nakit akışı endeksinin, 2006’da -204, 2007 yılında ise -12 düzeyinde gerçekleştiği görülmüştür.

i) Amortisman toplamı

(1) Yerli üretim dalı amortisman toplamı bakımından 2005 yılında 100 olan endeksin 2006 yılında 91, 2007 yılında ise 79 olduğu tespit edilmiştir.

j) Ürün amortismanı

(1) Soruşturmaya konu ürün temelindeki amortismanın 2005 yılında 100 olan endeksinin 2006 yılında 107, 2007 yılında ise 124 seviyesinde oluştuğu saptanmıştır.

k) Aktif toplamı

(1) Yerli üretim dalının tüm ürünlerdeki üretim faaliyetlerine yönelik toplam aktifler için 2005’de 100 olan endeks 2006’da 81, 2007’de ise 63 seviyelerinde oluşmuştur.

l) Özsermaye

(1) 2005–2007 yılları arasında özsermaye endeksinin sırasıyla 100, 112 ve 84 olduğu görülmüştür.

Ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi

MADDE 23 – (1) 2005-2007 yıllarını kapsayan gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının zarar göstergelerinde temel olarak önlemin etkisiyle düzelme görüldüğü belirlenmiş ve üretim miktarlarının istikrarlı bir seyir izlediği görülmüştür.

(2) Kapasite kullanım oranları dikkate alındığında zarar inceleme döneminde kapasitede bir artış yaşanmaması ve üretimdeki istikrarlı seyir nedeniyle kapasite kullanım oranlarının yatay bir seyir izlediği görülmüştür.

(3) Yurt içi satışların 2005–2007 döneminde artış kaydettiği tespit edilmiştir. Bu çerçevede yürürlükte bulunan önlemin etkisiyle üretimde olduğu gibi iç satışlarda da artış yaşandığı gözlemlenmektedir.

(4) Maliyetler incelendiğinde ise sınai maliyetlerin zarar inceleme döneminde istikrarlı ve yatay bir seyir izlediği tespit edilmiştir. Sınai maliyetin seviyesinin ticari maliyete de etki ederek ticari maliyetin istikrarlı bir yapı arz etmesini sağladığı görülmektedir. Öte yandan, 2006 yılında finansman giderlerindeki ani artışın ticari maliyeti kısmi olarak arttırdığı anlaşılmaktadır.

(5) Ticari maliyetlerle doğrudan bağlantılı olan ürün karının ise 2005–2007 döneminde eksi değerlerde seyretmesine karşın 2007 yılında bir önceki yıla kıyasla daha olumlu bir seviyede oluştuğu görülmektedir. 2006 yılında ürün karındaki bozulmanın ise ticari maliyette yukarıda belirtilen artıştan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

(6) Stok miktarlarının incelenmesi çerçevesinde 2007 yılında stoklarda yaşanan artışın dış satışlardaki düşüşten kaynaklandığı mütalaa edilmektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel

MADDE 24 – (1) Yönetmelik’in 35’inci maddesi hükümleri gereğince, bu bölümde önlemin sona ermesi halinde zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, soruşturmaya konu ithalatın muhtemel seviyesi ve fiyatları, önlem konusu ülkelerdeki kapasite ve önlemin yürürlükten kalkması durumunda soruşturmaya konu ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki muhtemel etkileri incelenmektedir.

(a) Soruşturmaya konu ithalatın muhtemel seviyesi ve fiyatları

(1) Soruşturmaya konu ithalatın muhtemel seviyesi ve fiyatlarına yönelik incelemede özellikle Hindistan ve Çin Tayvanı’nda yerleşik kapasite, üretim ve ihracat rakamları dikkate alındığında dampinge karşı önlem veya benzeri nitelikte haksız rekabeti bertaraf etmeye yönelik uygulamaların mevcut olmadığı piyasalarda anılan ülkelerin ihracat miktarlarını artırdıkları ve soruşturma konusu ürün birim fiyatlarını düşürdükleri görülmektedir. Nitekim Çin Tayvanı menşeli polyester elyaflara yönelik Aralık 2006-Haziran 2007 tarihleri arasında Avrupa Birliği tarafından uygulanan geçici önlem niteliğindeki dampinge karşı önlemin etkisi Çin Tayvanı ihracatına yansımış ve EUROSTAT verilerine göre 2006 yılında 161.622 ton olan ithalat, 64.924 ton seviyesine gerilerken birim fiyat %17 oranında artmıştır. Haziran 2007’de Birlik menfaatinin mevcut olmadığı gerekçesiyle yürürlükten kaldırılan geçici önlem sonrasında Çin Tayvanı menşeli ithalat Avrupa Birliği’nde 2008 yılının ilk onbir ayında %43 artarak 93.135 ton seviyesine ulaşmıştır.

(2) UTM verilerine göre, soruşturma konusu üründe dünyanın beşinci büyük ihracatçısı konumunda olan Hindistan’ın 2006-2007 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ihracatın ortalama fiyatının %6-%7 altında ihracat gerçekleştirdiği görülmüştür. 2005 yılıyla kıyaslandığında 2007 yılında ihracatını %226 artırmış olan Hindistan’da soruşturma konusu ürüne yönelik kapasite ve yüksek ihracat kabiliyeti dikkate alındığında dampinge karşı önlemin mevcut olmadığı bir ortamda Hindistan’daki üreticilerin, düşük düzeydeki fiyatlardan yüksek miktarda ihracat yapabilecek koşullara sahip olduğu anlaşılmaktadır.

(3) Tayland ise dünyanın dördüncü büyük polyester elyaf üreticisi olarak tüm ülkelerden gerçekleşen ihracatın ortalama fiyatının altında ihracat gerçekleştirmektedir. Diğer ülkeler için ortaya konulan tespitler dünya toplam polyester elyaf ihracatının %6’sını gerçekleştiren Tayland için de varittir.

(4) Gözden geçirme dönemine ilişkin ithalat verileri ışığında ve 2007 yılı için hesaplanan fiyat baskısının önemli düzeyde olduğu dikkate alındığında, önleme konu ürünün soruşturma konusu ülkelerden ithalatında oluşan fiyatların önlemin devam etmemesi durumunda yerli üretim dalı fiyatlarını baskı altında tutarak satış fiyatlarının olması gereken seviyede belirlenmesine engel olacağı muhtemeldir.

(5) Diğer taraftan, küresel krizin de etkisiyle soruşturma konusu ülkelerdeki talep daralmasının ve dış piyasaların kaybedilmemesine yönelik endişelerin, ihracat fiyatlarını olumsuz yönde etkileyerek ihracatçıların Türkiye’ye ihracat fiyatlarını yükseltme ihtimalini ciddi biçimde düşürmektedir. Bir temel ürün niteliğindeki önleme konu üründe rekabetin fiyata hassas olduğu dikkate alındığında, meri dampinge karşı önlemin mevcut olmadığı bir ortamda uluslar arası durumun da tesiriyle oluşacak fiyatların yerli üretim dalını olumsuz etkilemesinin muhtemel olduğu mütalaa edilmektedir.

(b) Soruşturma konusu ülkelerdeki mevcut kapasitenin Türkiye’ye yönlendirilebilme olasılığı

(1) Soruşturma konusu ülkelerdeki yerleşik kapasite işbu Tebliğ kapsamında incelenmiş olup, soruşturmaya konu ülkelerdeki yerleşik ve atıl kapasitenin mevcudiyetinin kolaylıkla üretime yönlendirilebileceği ve üretim miktarındaki vaki artışın mezkur ülkelerden kaynaklı ihracatı önemli derecede arttırdığı tespit edilmiştir.

(2) Soruşturma konusu ülkelerde yerleşik kapasitenin Türkiye’ye kolaylıkla yönlendirilebileceği ve Türkiye piyasasını iyi tanıyan, yerleşik dağıtım kanalları olan soruşturma konusu ülkelerdeki üretici/ihracatçıların Türkiye piyasasına hızla nüfuz edebilecekleri değerlendirilmektedir. Nitekim ithalatçılar tarafından da belirtildiği üzere soruşturma konusu ürünün fiyat hassasiyetinin yüksek olduğu düşünüldüğünde meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde Türkiye piyasasına yüksek miktarlarda ve yerli üretim dalı iç satış fiyatlarını daha da baskılayan fiyatlarla ithal edilebilecek soruşturma konusu ülkeler menşeli ürünün yerli üretim dalını olumsuz etkileyebileceği mütalaa edilmektedir.

(3) Gerek soruşturma konusu önlem gerekse Suudi Arabistan ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik yürürlükte bulunan dampinge karşı önlemin etkisiyle oluşan ticari ortamın yerli üretim dalı ekonomik göstergelerini kısmi olarak olumlu yönde etkilediği görülmektedir. Önlemin yürürlükten kaldırılması halinde kapasite, üretim ve ihracat miktarları yerli üretim dalı için tehlike oluşturan soruşturmaya tabi ülkelerdeki üretici/ihracatçıların reel ekonomideki etkileri derinleşmeye başlayan finansal krizin de etkisiyle fiyatlarını yükseltmeyecekleri olası göründüğü gibi fiyatları düşürme yönünde bir baskı altına girmelerinin de kaçınılmaz olduğu tespit edilmiştir.

(c) Değerlendirme

(1) Yapılan değerlendirmeler neticesinde soruşturma konusu ülkelerin zarar inceleme döneminde Türkiye pazarındaki pazar paylarını artırdıkları; yerli üretim dalının pazar payı kaybına uğradığı; soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalı iç satış fiyatlarını önemli ölçüde baskıladığı; meri önlemin etkisinin söz konusu olmadığı bir ortamda soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın miktarının mezkur ülkelerdeki kapasiteler dikkate alındığında önemli ölçüde artabileceği; ithalatın fiyatlarının ise mevcut finansal krizin de etkisiyle Türkiye pazarının kaybedilmemesi için düşürülebileceği; soruşturmaya konu ülkeler menşeli üretici/ihracatçıların Türkiye piyasasını iyi tanımaları ve yerleşik dağıtım kanallarına sahip olmaları nedeniyle kısa sürede piyasaya nüfuz edebilecekleri, bu nedenlerle meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde yerli üretim dalının karşı karşıya kalması muhtemel fiyat baskısı ve pazar kaybı neticesinde ekonomik göstergelerini mevcut haliyle muhafaza edemeyeceği düşünülmektedir. Bu itibarla mevcut önlemin yürürlükten kaldırılması halinde zararın devam edeceği veya tekrarlanabileceği tespit edilmiştir.

BEŞİNCİ KISIM

Diğer Unsurlar

Üçüncü ülkelerden ithalat

MADDE 25 – (1) Üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalatın, soruşturma konusu önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın devam edeceğine veya yeniden tekrarlanacağına ilişkin tespitleri etkileyecek nitelikte olmadığı saptanmıştır.

ALTINCI KISIM

Sonuç

Karar

MADDE 26 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemlerin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2003/14 sayılı Tebliğ ile uygulanmakta olan dampinge karşı önlemin, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıda tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalinde karşısında gösterilen şekilde uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.

GTP

Eşyanın Tanımı

Menşe Ülke

Üreticiler

Dampinge Karşı Vergi (CIF %)

5503.20

Poliesterlerden sentetik devamsız lifler (polyester elyaf)

Hindistan

Futura Polyesters Ltd.

22,2

Reliance Industries Ltd.

16,5

Diğerleri

23,9

Tayvan

Chung Shing Textile Co.Ltd.

11,6

Formun Üstü

Far Eastern New Century Corporation

(Değişik: RG-13.04.2010-27551)

Formun Altı

7,1

Nan Ya Plastics Corporation

13,2

Shinkong Synthetics Fibers Corp.

6,4

Diğerleri

20,1

Tayland

Tuntex (Thailand) Public Co.Ltd.

15,8

Indo Poly (Thailand) Ltd.

22,0

Diğerleri

22,0

Uygulama

MADDE 27 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen maddenin ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı vergiyi tahsil ederler.

Yürürlük

MADDE 28 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 29 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.

Mevzuatlara Dönmek İçin Tıklayınız.

Resmi Gazete İçin Tıklayınız.

 

Uzmanlarımız Tarafından Hazırlanan Bu Çalışmalarda Verilen Bilgilerden Dolayı Şirketimizin Yasal Sorumluluğu Bulunmamaktadır. Belirli Bir Konuya İlişkin Olarak İlgili Danışmana Başvurulması Tavsiye Edilmektedir.

Scroll to Top