16.05.2020 Tarihli 31129 sayılı Resmi Gazete
CUMHURBAŞKANI KARARI
Karar Sayısı: 2546
1 Aralık 2018 tarihinde Buenos Aires’te imzalanan ve 7208 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli “Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması” ve eki “Protokol”ün onaylanmasına, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci ve 3 üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir.
15 Mayıs 2020
Recep Tayyip ERDOĞAN
CUMHURBAŞKANI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ARJANTİN CUMHURİYETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞI İLE VERGİDEN KAÇINMAYA ENGEL OLMA ANLAŞMASI
Türkiye Cumhuriyeti İle Arjantin Cumhuriyeti;
Ekonomik ilişkilerini daha fazla geliştirmek ve vergi konularında iş birliğini artırmak isteğiyle,
Vergi kaçakçılığı veya vergiden kaçınma yoluyla (üçüncü Devletlerin mukimlerinin dolaylı menfaatleri için bu Anlaşmada sağlanan kolaylıkları elde etmeyi amaçlayan anlaşma seçme (treaty shopping) ayarlamaları da dâhil) vergilendirmeme veya düşük vergilendirme olanağı yaratmadan gelir üzerinden alınan vergiler bakımından çifte vergilendirmeyi önlemek için bir Anlaşma akdetmek niyetiyle,
Aşağıdaki şekilde anlaşmışlardır:
ANLAŞMANIN KAPSAMI
Madde 1
KAPSANAN KİŞİLER
1. Bu Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
2. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, her iki Akit Devletin vergi mevzuatına göre mali açıdan kısmen veya tamamen şeffaf kabul edilen bir kuruluş ya da yapı tarafından veya bunların aracılığıyla elde edilen gelir, bir Akit Devletin vergilendirme amaçlarına göre bu Akit Devletin mukiminin geliri olarak değerlendirildiği ölçüde bu Akit Devletin mukiminin geliri olarak kabul edilecektir.
3. Bu Anlaşma, bir Akit Devletin kendi mukimlerini 9 uncu maddenin 2 nci fıkrası ile 19, 20, 22, 23, 24 ve 26 ncı maddeler kapsamında sağlanan menfaatler hariç olmak üzere vergilendirmesini etkilemeyecektir.
Madde 2
KAPSANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın bir Akit Devlet veya politik alt bölümleri ya da mahalli idareleri adına gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler tarafından ödenen ücret ya da maaşların toplam tutarı üzerinden alınan vergiler de dâhil olmak üzere, toplam gelir veya gelirin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelir üzerinden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı mevcut vergiler özellikle:
a) Türkiye’de:
i) gelir vergisi; ve
ii) kurumlar vergisi;
(bundan böyle “Türk vergisi” olarak bahsedilecektir);
b) Arjantin’de:
i) gelir vergisi; ve
ii) varsayımsal asgari gelir vergisi;
(bundan böyle “Arjantin vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
TANIMLAR
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini gerektirmedikçe:
a) i) “Türkiye” terimi, kara ülkesini, iç sularını, karasularını ve bunların üzerindeki hava sahasını, aynı zamanda, canlı veya cansız doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi ve korunması amacıyla Türkiye’nin uluslararası hukuka uygun olarak üzerinde egemenlik haklarına veya yetkisine sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;
ii) “Arjantin” terimi, Arjantin Cumhuriyeti’ni ifade eder;
b) “bir Akit Devlet” ve “diğer Akit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre Türkiye veya Arjantin anlamına gelir;
c) “kişi” terimi, bir gerçek kişiyi, bir şirketi ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsar;
d) “şirket” terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
e) Bir Akit Devlete ilişkin “vatandaş” terimi:
i) o Akit Devletin vatandaşlığına veya uyrukluğuna sahip herhangi bir gerçek kişiyi; ve
ii) o Akit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir tüzel kişiyi, ortaklığı veya birliği
ifade eder;
f) “bir Akit Devlet teşebbüsü” ve “diğer Akit Devlet teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
g) “uluslararası trafik” terimi, yalnızca diğer Akit Devletin sınırları içinde bulunan yerler arasında yapılan gemi veya uçak işletmeciliği hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından gemi veya uçak işletilerek yapılan her türlü taşımacılığı ifade eder.
h) “yetkili makam” terimi:
i) Türkiye’de, Hazine ve Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini; ve
ii) Arjantin’de, Hazine Bakanını veya onun yetkili temsilcisini;
ifade eder;
2. Anlaşmanın bir Akit Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanması bakımından, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini gerektirmedikçe veya 24 üncü madde hükümleri uyarınca yetkili makamlar farklı bir anlam üzerinde anlaşmadıkça Anlaşmanın uygulandığı vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan herhangi bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni merkez, yönetim yeri, kuruluş yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergiye tabi olan herhangi bir kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir; eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerinin merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
b) eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
c) eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her İki Akit Devletin de mukimi olduğunda, Akit Devletlerin yetkili makamları bu Anlaşmanın amaçları bakımından bu kişinin hangi Akit Devletin mukimi olarak kabul edileceğine kanuni merkez, yönetim yeri, kuruluş yeri veya ilgili diğer faktörleri göz önüne alarak karşılıklı anlaşma yoluyla belirlemeye gayret göstereceklerdir. Böyle bir anlaşma olmaması durumunda, Akit Devletlerin yetkili makamlarının üzerinde uzlaşmış olabileceği durumlar hariç olmak üzere, bu kişi bu Anlaşma tarafından sağlanan herhangi bir vergi indirimi veya istisnasından yararlanamayacaktır.
Madde 5
İŞ YERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “iş yeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İş yeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) yönetim yeri;
b) şube;
c) büro;
d) fabrika;
e) atölye, ve
f) maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların aranması, işletilmesi veya çıkarılması ile ilgili diğer herhangi bir yer.
3. İş yeri terimi ayrıca,
a) altı ayı aşan bir süre devam etmesi koşuluyla, bir inşaat şantiyesini, yapım, kurma veya montaj projesini veya bunlara ilişkin herhangi bir gözetim faaliyetini,
b) bir teşebbüs tarafından, çalışanları veya teşebbüs tarafından bu amaçla görevlendirilen diğer personel aracılığıyla bir Akit Devlet sınırları içinde ifa edilen ve herhangi bir on iki aylık dönemde toplam altı ayı aşan bir süre veya sürelerde devam eden, danışmanlık hizmetleri de dâhil, hizmet tedariklerini
kapsar.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “iş yeri” teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) tesislerin, teşebbüse ait malların veya ticari eşyanın yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
b) teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının, yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) işe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) işe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüs için diğer herhangi bir faaliyetin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
f) işe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca a) ila e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin herhangi bir birleşimini icra etmek amacıyla elde tutulması;
ancak, bu tür bir faaliyetin veya f) bendi yönünden, işe ilişkin sabit yerdeki faaliyetin bütününün, hazırlayıcı veya yardımcı nitelikte olması şarttır.
5. Bir teşebbüs veya onunla yakın ilişkili bir teşebbüs, aynı yerde veya aynı Akit Devletteki diğer bir yerde ticari faaliyetini yürütüyorsa ve
a) bu madde hükümleri uyarınca bu yer veya diğer yer teşebbüs veya onunla yakın ilişkili teşebbüs için bir iş yeri oluşturuyorsa; veya
b) iki teşebbüsün aynı yerde, ya da aynı teşebbüs veya onunla yakın ilişkili teşebbüslerin iki yerde yürüttükleri faaliyetlerin bileşimi sonucu meydana gelen faaliyetin bütünü hazırlayıcı veya yardımcı nitelikte değilse,
iki teşebbüsün aynı yerde ya da aynı teşebbüs veya onunla yakın ilişkili teşebbüslerin iki yerde yürüttükleri ticari faaliyetlerin, bütünsel bir ticari işleyişin parçası olan tamamlayıcı işlevleri oluşturması halinde; bu teşebbüs tarafından kullanılan veya elde tutulan işe ilişkin sabit yere 4 üncü fıkra uygulanmayacaktır.
6. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın ancak 7 nci fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir kişi bir Akit Devlette, bir teşebbüs adına hareket eder ve mutaden o teşebbüs adına sözleşme akdeder veya teşebbüs tarafından esaslı değişiklikler yapılmadan düzenli olarak sözleşmelerin akdedilmesinde asli rolü mutaden üstlenirse ve bu sözleşmeler:
a) teşebbüs adına veya,
b) teşebbüsün mülkiyetine veya kullanım hakkına sahip olduğu malvarlığın mülkiyetinin devredilmesine veya kullanım hakkının verilmesine ilişkin; veya
c) teşebbüs tarafından hizmetlerin tedarikine ilişkin olursa,
bu kişinin faaliyetleri 4 üncü fıkrada belirtilen ve anılan fıkra hükümlerine göre işe ilişkin sabit bir yer aracılığıyla yürütüldüğünde bu sabit yere (5 inci fıkra hükümlerinin uygulanacağı sabit yer hariç) iş yeri mahiyeti kazandırmayan faaliyetler ile sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu Devlette, söz konusu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir iş yerine sahip kabul edilecektir.
7. Bir Akit Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü hesabına bağımsız acente olarak işlerini yürüten ve işlerinin olağan seyrinde teşebbüs adına hareket eden bir kişi için 6 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Ancak, bir kişi münhasıran veya neredeyse münhasıran yakın ilişkili olduğu bir veya daha fazla teşebbüs adına hareket ederse, bu kişi bu fıkranın taşıdığı anlam bakımından böyle bir teşebbüs için bağımsız acente olarak kabul edilmeyecektir.
8. Bu maddenin amaçları bakımından, bir kişi bir teşebbüsle, eğer ilgili tüm durum ve koşullar altında biri diğerinin kontrolüne sahipse ya da her ikisi de aynı kişi veya teşebbüslerin kontrolü altında ise yakın ilişkilidir. Her durumda, bir kişi bir teşebbüsle, eğer biri diğerindeki gerçek menfaatin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elliden (50) fazlasına (veya bir şirket yönünden, toplam oy ve hisselerin değerinin ya da şirketteki gerçek ortaklık menfaatinin yüzde elliden (50) fazlasına) sahipse veya eğer başka bir kişi, bu kişi veya teşebbüsteki gerçek menfaatlerin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elliden (50) fazlasına (veya bir şirket yönünden, toplam oy ve hisselerin değerinin ya da şirketteki gerçek ortaklık menfaatinin yüzde elliden (50) fazlasına) sahipse yakın ilişkili olarak değerlendirilecektir.
9. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Akit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari faaliyette bulunan (bir iş yeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, bu şirketlerden herhangi biri diğeri için bir iş yeri oluşturmayacaktır.
GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİ
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım, hayvancılık veya ormancılıktan elde edilen gelir dâhil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Akit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dâhil) ve ormancılıkta kullanılan hayvanları ve araçları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler ve uçaklar gayrimenkul varlık olarak değerlendirilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4.1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklarından elde edilen gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları, yalnızca bu iş yerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu iş yerine atfedilecek kazanç, bu iş yeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve iş yerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir iş yerinin kazancı belirlenirken, iş yerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dâhil olmak üzere, iş yerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. Bu amaçlar bakımından, her iki Akit Devlette de yalnızca kendi vergi kanunları uyarınca iş yeri tarafından indirilebilecek giderler hesaplanacaktır.
4. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette bulunan varlıkları ya da sigorta sözleşmesinin imza tarihinde bu diğer Devletin mukimi olan kişileri sigortaladığı sigorta veya reasürans faaliyetlerinden doğan kazançları, teşebbüsün bu faaliyetleri diğer Devlette bulunan bir iş yeri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bakılmaksızın bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Bununla birlikte, iş yerinin bulunmaması durumunda alınacak vergi:
a) reasürans faaliyetlerinde gayrisafi prim tutarının yüzde üçünü (3); ve
b) diğer durumlarda gayrisafi prim tutarının yüzde onunu (10),
aşmayacaktır.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
ULUSLARARASI DENİZ VE HAVA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa (pool), bir ortak girişime veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu koşullar altında, teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar nedeniyle kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dâhil edip vergilendirdiği kazancın, diğer Akit Devlette vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda, ilk bahsedilen Devletin kavradığı bu kazancın, iki bağımsız teşebbüs arasında olması gereken koşullar göz önünde tutularak, bu ilk bahsedilen Devlet tarafından, kendi teşebbüsünde kendisini göstermesi gereken kazanç olduğunun iddia edilmesi durumunda, diğer Devlet bu düzeltmenin yerinde olduğu kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Akit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
3.1 inci fıkra uyarınca kazançların düzeltilmesine neden olan eylemler sonucu ilgili teşebbüslerden birinin kaçakçılık, ağır ihmal veya ağır kusurdan ceza alması nihai kararıyla sonuçlanan adli, idari veya diğer yasal takibat durumunda 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla, beraber, söz konusu temettüler, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehtarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi:
a) gerçek lehtarın, temettü ödeme gününü içeren üç yüz altmış beş (365) günlük bir süre boyunca (bu sürenin hesaplanması amacı bakımından, hisseleri elinde bulunduran veya temettüler ödeyen şirketin, birleşme veya bölünme şeklindeki yeniden yapılanma gibi, doğrudan kurumsal bir yeniden yapılanmasının sonucunda oluşacak mülkiyet değişiklikleri dikkate alınmayacaktır) temettüyü ödeyen şirketin sermayesinin en az yüzde yirmi beşini (25) elinde tutan bir şirket olması durumunda gayrisafi temettü tutarının yüzde onunu (10),.
b) tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde on beşini (15), aşmayacaktır.
Bu fıkra, içinden temettünün ödendiği kazançlar yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisselerden, “intifa” senetlerinden veya “intifa” haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanı sıra dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisselerden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler, ile yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Bu Anlaşmanın diğer hükümlerine bağlı kalınmaksızın, diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Akit Devlet şirketinin kazancı 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden bu maddenin 2 nci fıkrasının (a) bendine uygun olarak, iş yerinin bulunduğu Akit Devlette vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehtarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu iş yeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket diğer Akit Devletten kazanç veya gelir elde ettiğinde bu diğer Devlet, temettülerin kendi mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde edilmesi ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması durumları hariç olmak üzere, bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamayacağı gibi, ödenen temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelirden oluşması durumunda bile, bu şirketin dağıtılmayan kazançlar üzerinden dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu faiz, elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faizin gerçek lehtarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi faizin gayrisafi tutarının yüzde on ikisini (12) aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın:
a) Arjantin’de doğan ve Türkiye Hükümeti’ne veya Türkiye Merkez Bankası’na ödenen faizler, Arjantin vergisinden istisna edilecektir;
b) Türkiye’de doğan ve Arjantin Hükümeti’ne veya Arjantin Merkez Bankası’na ödenen faizler, Türk vergisinden istisna edilecektir.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın ve borçlunun kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirlerin yanı sıra, gelirin doğduğu Akit Devletin vergi kanunlarınca borç verilen paradan elde edilen gelir olarak kabul edilen diğer gelirleri ifade eder.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehtarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette bulunan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu iş yeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Faizin, faizi ödeyen kişinin mukim olduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir iş yerine veya sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu iş yerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin iş yerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehtar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumda ödeyici ve gerçek lehtar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ödemelerin aşan kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi;
a) haberin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde üçünü (3),
b) edebi, müzikal veya diğer sanatsal veya bilimsel çalışmanın her türlü telif hakkının (ancak, her türlü sinema filmi veya film, bant veya diğer ses ya da görüntü çoğaltma araçları için ödenen gayrimaddi hak bedelleri hariç) kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarın yüzde beşini (5),
c) tüm diğer durumlarda gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde onunu (10),
aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, edebi, müzikal veya diğer sanatsal veya bilimsel her türlü telif hakkının, her türlü bilgisayar yazılımının, haberin, patentin, ticari markanın, tasarım veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya herhangi diğer gayrimaddi varlıkların kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya teknik destek karşılığında ve her türlü sinema filmi veya film, bant veya diğer ses ya da görüntü çoğaltma araçları üzerinde yapılan çalışmaların kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan ödemeler dâhil olmak üzere, sınai, ticari veya bilimsel ekipmanların kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehtarı, gayrimaddi hak bedelinin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir iş yeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu iş yeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Gayrimaddi hak bedelinin, ödeyen kişinin mukim olduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile etkin bir şekilde bağlantılı bir iş yerine veya sabit bir yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu iş yeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, iş yerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehtar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumda ödeyici ile gerçek lehtar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ödemelerin aşan kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir iş yerinin ticari varlığına dâhil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu iş yerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dâhil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliği yapan bir Akit Devlet teşebbüsünün bu gemi veya uçakların veya bu gemi veya uçakların işletilmesi ile ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağladığı kazançlar yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. Bir Akit Devlet mukiminin, hisse veya benzer menfaatlerin, ortaklık veya tröste ilişkin menfaatler gibi, elden çıkarılmasından elde ettiği kazançlar, eğer, elden çıkarma öncesindeki üç yüz altmış beş (365) gün içinde herhangi bir zamanda, bu hisse veya benzer menfaatlerin değerlerinin yüzde 50’sinden fazlasının, doğrudan veya dolaylı olarak, diğer Devlette bulunan 6 ncı maddede tanımlanan taşınmaz varlıktan kaynaklanması halinde, bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir.
5. 4 üncü fıkra hükümleri uygulanmadığı durumda, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin sermayesini temsil eden hisselerin elden çıkarmasından sağladığı kazançlar bu diğer Devlette vergilendirilebilir, ancak bu şekilde alınacak vergi;
a) eğer elden çıkarma öncesindeki üç yüz altmış beş (365) gün içinde herhangi bir zamanda elden çıkaran, sermayenin doğrudan en az yüzde 25 ini elinde tutuyorsa, kazancın yüzde onunu (10);
b) tüm diğer durumlarda kazancın yüzde o beşini (15);
aşmayacaktır.
6. Bir Akit Devlette kayıtlı motorlu taşıtlar, gemiler ve uçakların (3 üncü fıkrada belirtilenlerin dışında) elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu Devlette vergilendirilebilir.
7. Önceki fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilecektir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Akit Devletin mukîmi olan bir gerçek kişinin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Buna karşın, eğer bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette ifa edilirse ve eğer;
a) bu kişi, diğer Devlette bu hizmet veya faaliyetlerini icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, on iki (12) aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam yüz seksen üç (183) gün veya daha uzun bir süre kalırsa,
bu gelir bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, diş hekimlerinin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır. 12 nci maddede belirtilen teknik desteği kapsamına almaz.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) gelir elde eden kişi, diğer Devlette, ilgili takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya birkaç seferde toplam yüz seksen üç (183) günü aşmayan bir süre kalırsa, ve
b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir iş yerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi teşebbüs tarafından uluslararası trafikte işletilen bir gemi veya uçakta ifa edilen bir hizmet karşılığında elde edilen ücret, bu Akit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
YÖNETİCİLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin ya da bir sporcunun diğer Akit Devlette bu sıfatla icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun bu sıfatla icra ettiği şahsi faaliyetlerinden doğan gelir, sanatçıya veya sporcuya değil de bir başkası adına tahakkuk ederse, bu gelir 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette vergilendirilebilir.
3. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette icra ettiği faaliyetlerden elde ettiği gelir, bu diğer Devlete yapılan ziyaret tamamen veya önemli ölçüde her iki Akit Devletin, politik alt bölümünün veya mahalli idaresinin fonlarından desteklenirse veya Akit Devletler arasındaki kültürel anlaşma veya düzenleme kapsamında gerçekleştirilirse bu diğer Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. Bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmaları karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bununla birlikte, bu emekli maaşları ve diğer benzeri ödemelerin diğer Akit Devlette doğması halinde bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Akit Devlet mukimine ömür boyu sağlanan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.
2. “Ömür boyu sağlanan düzenli ödemeler” terimi, para veya para ile ölçülebilir bir menfaat karşılığında, tam ve yeterli ödemelerde bulunma yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu veya belirli ya da belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda, düzenli olarak ödenecek belli bir meblağı kapsamına alır.
Madde 19
KAMU HİZMETİ
1. a) Bir Akit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından yapılan maaş, ücret ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Devlette ifa edilirse ve gerçek kişi bu diğer Devletin bir mukimi ise, söz konusu maaş, ücret ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Akit Devlette vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin:
i) bu Devletin bir vatandaşı olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti ifa etmek amacıyla bu Devletin bir mukimi durumuna geçmemiş olması
gerekmektedir.
2. Bir Akit Devlet, politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı olarak verilen hizmetler karşılığında yapılan maaş, ücret, emekli maaşları ve diğer benzeri ödemelere 15, 16, 17 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Akit Devleti ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci, çırak veya stajyere, geçimini, öğrenimini veya mesleki eğitimini sağlayabilmesi için bu Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. 1 inci fıkrada tanımlanan bir öğrenci, çırak ya da stajyer ayrıca, 1 inci fıkra kapsamına girmeyen bağış, burs ve çalışması karşılığındaki ücreti yönünden, söz konusu eğitimi veya öğrenimi süresince ziyaret ettikleri Devletin mukimleri için geçerli vergilerle ilgili olarak aynı muafiyet, istisna veya indirimlerden de yararlanacaklardır.
3. Bir Akit Devleti ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette esas itibarıyla öğretim veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için bulunan bir öğretmen veya öğretim üyesinin söz konusu öğretim veya araştırmaya ilişkin kişisel hizmetleri karşılığında ilk bahsedilen Devletin dışındaki kaynaklardan elde ettiği gelirler, ilk bahsedilen Devlette vergiden istisna edilecektir.
Madde 21
DİĞER GELİRLER
Bir Akit Devlet mukiminin, bu Anlaşmanın önceki maddelerinde ele alınmayan ve diğer Akit Devlette doğan gelir unsurları, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLENME YÖNTEMLERİ
Madde 22
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Akit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer Akit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet, bu mukimin geliri üzerinden alınacak vergiden, bu diğer Devlette ödenen gelir vergisine eşit bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla beraber söz konusu mahsup, bu diğer Devlette vergilendirilebilen gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır.
2. Anlaşmanın herhangi bir hükmü uyarınca, bir Akit Devlet mukimi tarafından elde edilen gelir bu Devlette vergiden istisna edilirse, bu Devlet, bu mukimin geriye kalan geliri üzerinden alınacak vergi miktarını hesaplarken, istisna edilmiş olan geliri de dikkate alabilir.
ÖZEL HÜKÜMLER
Madde 23
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Akit Devletin vatandaşları, diğer Akit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda, özellikle mukimlik yönünden, karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir iş yeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Akit Devletin, diğer Akit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin diğer benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir vergilemeye ya da buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Akit Devletin, vergileme amaçları bakımından kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Akit Devletin mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 24
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen çözüm yollarıyla bağlı kalmaksızın, durumu Akit Devletlerden birinin yetkili makamına arz edebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen bir vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren üç yıl içerisinde yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulur ancak kendisi tatminkâr bir çözüme ulaşamaz ise, Anlaşmaya ters düşen vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşma yoluyla sorunu çözmeye gayret sarf edecektir. Anlaşmaya varılan her husus, Akit Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen zamanaşımı sürelerine bakılmaksızın uygulanacaktır.
3. Akit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddüdü karşılıklı anlaşma yoluyla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle, kendilerinden veya temsilcilerinden oluşan ortak bir komisyon aracılığıyla da dâhil olmak üzere, doğrudan haberleşebilirler.
Madde 25
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili bilgileri veya Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece Akit Devletler, politik alt bölümleri veya mahalli idareleri adına alınan her tür ve tanımdaki vergilerle ilgili iç mevzuat hükümlerinin idaresi veya uygulanması ile ilgili olduğu öngörülen bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bilgi değişimi 1 inci ve 2 nci maddelerle sınırlı değildir.
2. Bir Akit Devlet tarafından 1 inci fıkra kapsamında alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca 1 inci fıkrada bahsedilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya da kovuşturmasıyla veya bu hususlardaki itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dâhil) veya bunları denetlemekle görevli olan kişilere verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar, söz konusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
3. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri hiçbir surette bir Akit Devleti:
a) kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatına ve idari uygulamalarına aykırı idari önlemler alma;
b) kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
c) herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine (ordre public) aykırı düşen bilgileri verme
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
4, Bir Akit Devlet tarafından bu madde uyarınca bilgi talep edilmesi durumunda, diğer Akit Devlet, kendi vergi amaçları yönünden bu bilgilere ihtiyacı olmasa bile, talep edilen bilgiyi sağlamak için kendi bilgi toplama yöntemlerini kullanacaktır. Önceki cümlede yer alan yükümlülük, 3 üncü fıkradaki sınırlamalara tabi olmakla birlikte, bu sınırlamalar hiçbir surette bir Akit Devlete, sadece ulusal menfaati olmadığı gerekçesiyle bilgi sağlamayı reddetme hakkı verecek şekilde yorumlanmayacaktır.
5. 3 üncü fıkra hükümleri hiçbir surette bir Akit Devlete, bilginin yalnızca bir banka, diğer finansal kurum, temsilci veya bir acente ya da yediemin gibi hareket eden bir kişide bulunması veya bir kişinin sermaye payları ile ilgili olması nedeniyle bu bilgiyi sağlamayı reddetme hakkı verecek şekilde yorumlanmayacaktır.
Madde 26
DİPLOMATİK MİSYON VE KONSOLOSLUK MENSUPLARI
Bu Anlaşmadaki hiçbir hüküm, diplomatik misyon veya konsolosluk mensuplarının uluslararası hukukun genel kuralları veya 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi ve 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi hükümleri ve ilgili diğer uluslararası hukuk kuralları uyarınca yararlandıkları vergi ayrıcalıklarını etkilemeyecektir.
Madde 27
MENFAATLERE HAK KAZANILMASI
Bu Anlaşmanın diğer hükümlerine bakılmaksızın, bir gelir unsuruna ilişkin olarak bu Anlaşma kapsamındaki bir menfaat, doğrudan veya dolaylı olarak bu menfaat ile sonuçlanan herhangi bir düzenleme veya işlemin esas amaçlarından birinin bu menfaati sağlamak olduğu sonucuna varılması, tüm ilgili durum ve koşullar göz önünde bulundurulduğunda makul ise, bu koşullar altında bu menfaatin sağlanmasının bu Anlaşmanın ilgili hükümlerinin hedef ve amacına uygun olacağı ortaya konmadıkça, sağlanmayacaktır.
NİHAİ HÜKÜMLER
Madde 28
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Bu Anlaşma, Akit Devletlerin bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için öngörülen kendi iç yasal işlemlerinin tamamlandığını birbirlerine diplomatik yollarla bildirdikleri son yazılı bildirimin alındığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşmanın hükümleri:
a) kaynakta kesilen vergiler bakımından, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden Ocak ayının birinci günü veya daha sonra ödenen veya mahsup edilen tutarlar için; ve
b) diğer vergiler bakımından, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılları için
hüküm ifade edecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, bir Akit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir sürenin sona ermesinden sonraki herhangi bir takvim yılının bitiminden en az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma;
a) kaynakta kesilen vergiler bakımından, fesih ihbarnamesinin verildiği yılı takip eden takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra ödenen tutarlar için;
b) gelir üzerinden alınan diğer vergiler bakımından, fesih ihbarnamesinin verildiği yılı takip eden takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılları için;
hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
İkişer asıl nüsha halinde, Türkçe, İspanyolca ve İngilizce dillerinde, her ikisi de aynı derecede geçerli olmak üzere 1 Aralık 2018 tarihinde, Buenos Aires’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADINA |
ARJANTİN CUMHURİYETİ ADINA |
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Arjantin Cumhuriyeti Hükümeti, gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmenin önlenmesi ve vergi kaçakçılığı ile vergiden kaçınmayı önlemek için iki Akit Devlet arasındaki Anlaşmanın 1 Aralık 2018 tarihinde, Buenos Aires’da imzalanması sırasında söz konusu Anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olarak aşağıdaki hükümlerde uzlaşmalardır.
1. 5 inci Maddeye Ek:
2 nci fıkranın f) bendine ilişkin olarak, “doğal kaynakların aranması, işletilmesi veya çıkarılması” teriminin, işe ilişkin sabit yer olmasa dahi ilgili mali yılda başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde üç ayı aşan bir süre devam eden balıkçılık faaliyetlerini kapsadığı anlaşılmaktadır.
2.10 uncu Maddeye Ek:
Bir şirket daha önce kendi bünyesinde vergiye tabi tutulmamış kazançlarını dağıttığında, Akit Devletlerin iç mevzuatına göre uygulanabilecek vergi tevkifatının da şirketin üzerinden temettü dağıttığı kazanç üzerinden alınan bir vergi olarak 2 nci fıkranın son cümlesi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
3.12 nci Maddeye Ek:
a) Edebi, müzikal veya diğer her türlü sanatsal çalışmanın her nevi telif hakkının kullanım veya kullanım hakkından elde edilen gayri maddi hak bedellerine ilişkin olarak 2 nci fıkranın (b) bendinde düzenlenen vergi sınırlaması, yalnızca gerçek lehtar, yazar veya onun mirasçısı ise uygulanacaktır. Aksi takdirde, kaynakta kesilecek vergi, ödemenin gayrisafi tutarının yüzde on beşini (15) aşmayacaktır.
b) Teknoloji transferine ilişkin olarak her iki Akit Devletçe kaynakta kesinti yoluyla yapılacak vergilendirmeye 2 nci fıkrada getirilen sınırlama, sözleşmelerin iç mevzuatlarındaki düzenlemelere göre kayıtlı olması veya onaylanması gerektiği sürece uygulanacaktır. Aksi takdirde, kaynakta kesilecek vergi ödemenin gayrisafi tutarının yüzde on beşini (15) aşmayacaktır.
4.17 nci Maddeye Ek:
Bir Akit Devlet mukimi olan sanatçı ve sporcuların, sanatçı veya sporcu sıfatlarıyla ilgili olarak diğer Akit Devlette gerçekleştirdikleri kişisel faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerin bu diğer Devlette vergilendirilebileceği anlaşılmaktadır.
5. Anlaşmadaki hiçbir hükmün, bir Akit Devletin “örtülü sermaye” ile ilgili kendi iç mevzuat hükümlerini uygulamasına engel teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Protokolü imzaladılar.
İkişer asıl nüsha halinde, Türkçe, İspanyolca ve İngilizce dillerinde, her ikisi de aynı derecede geçerli olmak üzere 1 Aralık 2018 tarihinde, Buenos Aires’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADINA |
ARJANTİN CUMHURİYETİ ADINA |
Resmi Gazetenin Orjinal Nüshası İçin Link’e Tıklayınız.
Mevzuatlara Dönmek İçin Tıklayınız.
Uzmanlarımız Tarafından Hazırlanan Bu Çalışmalarda Verilen Bilgilerden Dolayı Şirketimizin Yasal Sorumluluğu Bulunmamaktadır. Belirli Bir Konuya İlişkin Olarak İlgili Danışmana Başvurulması Tavsiye Edilmektedir.